Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MUHABBETKUŞU, -NU : Turkish Turkish

papağangillerden, asıl yurdu avustralya olan, yurdumuzda da kafeslerde üretilen, eşine çok düşkün, sarı, yeşil ve külrengi tüylü, uzun ve sivri kuyruklu bir kuş (melopsittacus undulatus)

MUHABBETLEŞMEK : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok kişi dostça ilişkilerde bulunmak

MUHABERAT : Turkish Turkish

haberleşmeler

MUHABERAT : Turkish Turkish

esmi ya da özel kuruluşların haberleşmeyi sağlayan bölümü

MUHABERE : Turkish Turkish

haberleşme, yazışma

MUHABERE ETMEK : Turkish Turkish

haberleşmek, yazışmak

MUHABERE MEMURU : Turkish Turkish

telgrafçı

MUHABERE SINIFI : Turkish Turkish

savaşta haberleşme düzeninin kurulmasını, düşmanın elektronik araçlar kullanmasını engellemeyi ya da bunu sınırlandırmayı sağlayan yardımcı sınıf

MUHABERECİ : Turkish Turkish

muhabere sınıfından olan asker

MUHABİR : Turkish Turkish

asın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren ya da yazan kimse: savaş muhabiri

MUHABİR : Turkish Turkish

herhangi bir kuruluşun çalışmasıyla ilgili olarak, merkezle başka bir ülke arasında bağlantıyı sağlayan görevli

MUHABİRLİK : Turkish Turkish

muhabir olma durumu

MUHABİRLİK : Turkish Turkish

muhabirin görevi

MUHACERET ETMEK : Turkish Turkish

yaşadığı ülkeden ayrılmak

MUHACERET, -Tİ : Turkish Turkish

göç, göçme

MUHACERET, -Tİ : Turkish Turkish

(yaşamakta olduğu ülkeden) yabancı bir ülkeye uzun ya da kısa süreli yerleşmek için gitme

MUHACİM : Turkish Turkish

saldıran, saldırıcı

MUHACİR : Turkish Turkish

göçmen

MUHACİR ARABASI : Turkish Turkish

üstü ve yanları örtülü, dört tekerlekli, yaysız araba

MUHACİRLİK : Turkish Turkish

göçmenlik

MUHADDEP : Turkish Turkish

dışbükey, °konveks

MUHAFAZA : Turkish Turkish

koruma, saklama, korunum

MUHAFAZA ALTINA ALMAK : Turkish Turkish

korumak, saklamak, bir yerde tutmak, kapatmak

MUHAFAZA ETMEK ( YA DA EDİLMEK) : Turkish Turkish

korumak, saklamak (ya da korunmak, saklanmak)

MUHAFAZA ETMEK ( YA DA EDİLMEK) : Turkish Turkish

olduğu gibi bırakmak, kapatmak (ya da bırakılmak, kapatılmak)