Turkish
Turkish
MÜDRİK, -Kİ : Turkish Turkish
anlamış, aklı ermiş
MÜDRİKE : Turkish Turkish
anlık
MÜDRİR : Turkish Turkish
ıdrarı artıran, idrar söktürücü
MÜDÜR : Turkish Turkish
ıdare eden, yöneten, yönetmen, °direktör
MÜDÜRİYET : Turkish Turkish
müdürlük
MÜDÜRLÜK : Turkish Turkish
yönetmenlik, °direktörlük
MÜDÜRLÜK : Turkish Turkish
yönetmenin, müdürün orunu
MÜEBBET : Turkish Turkish
sonu olmayan
MÜEBBET : Turkish Turkish
yaşadıkça süren, ömür boyunca olan
MÜECCEL : Turkish Turkish
ıleriye atılmış, ertelenmiş
MÜEDDEP : Turkish Turkish
uslu, terbiyeli, edepli
MÜELLEFAT, -TI : Turkish Turkish
yazılı yapıtlar
MÜELLİF : Turkish Turkish
kitap yazan, kitap hazırlayan kimse, yazar
MÜEMMEN : Turkish Turkish
sağlanmış, emniyete alınmış, güvenilir
MÜENNES : Turkish Turkish
dişil
MÜESSES : Turkish Turkish
kurulu, kurulmuş
MÜESSESE : Turkish Turkish
kuruluş, kurum (i)
MÜESSESE : Turkish Turkish
evlilik, aile, ortaklık gibi insanlar tarafından oluşturulan şey, kurum: evlilik müessesesi
MÜESSESE : Turkish Turkish
ir toplumda kimi sorunların çözümlenmesi için uygulanan yöntem
MÜESSESELEŞME : Turkish Turkish
kurumlaşma
MÜESSESELEŞMEK : Turkish Turkish
kurumlaşmak
MÜESSİF : Turkish Turkish
üzücü, üzüntü veren
MÜESSİF : Turkish Turkish
hoşa gitmeyen, kötü (olay, durum)
MÜESSİR : Turkish Turkish
etken
MÜESSİR : Turkish Turkish
etkili, sonuçlu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani