Turkish
Turkish
MÜCERRET : Turkish Turkish
soyut
MÜCERRET : Turkish Turkish
yalnız, ancak
MÜCESSEM : Turkish Turkish
cisim durumunda olan
MÜCESSEM : Turkish Turkish
(soyut kavramlar için) somut bir varlıkta tam olarak belirmiş olan
MÜCEVHER : Turkish Turkish
değerli süs eşyası
MÜCEVHER TARİH : Turkish Turkish
divan edebiyatında, ebced hesabına göre yalnız noktalı harfleri sayıldığında söz konusu olayın tarihini gösteren dize ya da söz
MÜCEVHERAT, -TI : Turkish Turkish
mücevherler
MÜCEVHERCİ : Turkish Turkish
değerli süs eşyası satan kimse, kuyumcu
MÜCEVHERCİLİK : Turkish Turkish
mücevhercinin işi, kuyumculuk
MUCİBİNCE : Turkish Turkish
gereğince
MUCİP : Turkish Turkish
gerektiren, gerektirici
MUCİP : Turkish Turkish
neden, sebep
MUCİP OLMAK : Turkish Turkish
gerektirmek
MUCİP SEBEP : Turkish Turkish
gerekçe
MUCİR : Turkish Turkish
kiraya veren (kimse)
MUCİT : Turkish Turkish
yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimse
MUCİT : Turkish Turkish
yaratıcı, yaratan
MUCİZE : Turkish Turkish
ınsanları hayran bırakan, doğaüstü sayılan olay, tansık
MUCİZE : Turkish Turkish
ınsan usunun alamayacağı olay
MUCİZE : Turkish Turkish
olağanüstü, şaşırtıcı
MUCİZE KABİLİNDEN : Turkish Turkish
umulmayan, beklenmeyen bir biçimde
MÜCMEL : Turkish Turkish
özet olarak anlatılmış, kısa ve özlü
MUÇO : Turkish Turkish
gemilerde, küçük yaşta tayfa yamağı,° miço
MUÇO : Turkish Turkish
meyhaneci çırağı
MÜCRİM : Turkish Turkish
suçlu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani