Turkish
MUAYENECİ : Turkish Turkish
araştıran, yoklayan kimse
MUAYENECİ : Turkish Turkish
gümrükte ya da başka resmi kuruluşta gerekli muayeneyi yapan kimse
MUAYENEHANE : Turkish Turkish
hekimlerin hastalarını kabul ettikleri yer
MUAYYEN : Turkish Turkish
elli, belirli; kesin olarak belirlenmiş
MUAYYEN : Turkish Turkish
kararlaştırılan
MUAYYENİYET, -Tİ : Turkish Turkish
elli olma durumu, bellilik
MUAZZAM : Turkish Turkish
çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman
MUAZZAM : Turkish Turkish
alışılmışın sınırlarını aşan, ulu, yüce
MUAZZAM : Turkish Turkish
güçlü; önemli
MUAZZEP : Turkish Turkish
acı, sıkıntı, azap çeken
MUAZZEP ETMEK : Turkish Turkish
acı, azap çektirmek
MUAZZEP OLMAK : Turkish Turkish
acı, azap çekmek
MUAZZEZ : Turkish Turkish
sayılan, saygı duyulan, sevgili. °aziz
MÜBADELE : Turkish Turkish
değiş, değiş tokuş, °takas, °trampa
MÜBADELE ETMEK : Turkish Turkish
karşılıklı olarak değiştirmek, değiş tokuş etmek
MÜBADİL : Turkish Turkish
aşkasının yerine getirilmiş, °mübadele edilmiş
MÜBADİL : Turkish Turkish
türkiye'deki rumlarla değiştirilerek yunanistan'dan getirilen türklere verilen ad
MUBAH : Turkish Turkish
dince yapılmasında sakınca olmayan, yapılması günah ya da sevap olmayan
MUBAH : Turkish Turkish
ir amaç uğruna yapılmasında sakınca görülmeyen
MUBAH GÖRMEK : Turkish Turkish
hoş görmek, sakıncasız bulmak
MÜBAHASE : Turkish Turkish
konuşma
MÜBALAĞA : Turkish Turkish
abartma, abartı
MÜBALAĞA : Turkish Turkish
ir şeyi, sözün etkisini güçlendirmek amacıyla olamayacağı denli abartma
MÜBALAĞA ETMEK : Turkish Turkish
abartmak
MÜBALAĞACI : Turkish Turkish
abartıcı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani