Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MUARE : Turkish Turkish

u kumaştan yapılmış olan

MUAREFE : Turkish Turkish

karşılıklı birbirini tanıma, tanışma, tanışıklık

MUARIZ : Turkish Turkish

karşı koyan, karşı çıkan

MUAŞAKA : Turkish Turkish

sevişme, sevgi, °âşıktaşlık

MUAŞERET ADABI : Turkish Turkish

görgü kuralları, °adabımuaşeret

MUAŞERET, -Tİ : Turkish Turkish

irbiriyle toplumsal ilişkiler içinde bulunma

MUASIR : Turkish Turkish

aynı yüzyıl içinde olan

MUASIR : Turkish Turkish

çağdaş

MUASIRLAŞMA : Turkish Turkish

muasırlaşmak eylemi, çağdaşlaşma

MUASIRLAŞMAK : Turkish Turkish

çağdaşlaşmak

MUATTAL : Turkish Turkish

ışlemez, kullanılmaz duruma gelmiş

MUATTAL : Turkish Turkish

oş, işsiz

MUATTAR : Turkish Turkish

itırlı, güzel kokulu

MUAVENET ETMEK : Turkish Turkish

yardım etmek

MUAVENET, -Tİ : Turkish Turkish

yardım

MUAVİN : Turkish Turkish

yardımcı, yardım eden

MUAVİN : Turkish Turkish

ir görevlinin, bir yöneticinin işine yardım eden, yokluğunda yerini ve yetkilerini üzerine alan kimse, yardımcı

MUAVİNLİK : Turkish Turkish

muavin olma durumu

MUAVİNLİK : Turkish Turkish

muavinin görevi

MUAYEDE : Turkish Turkish

ayramlaşma, birbirinin bayramını kutlama

MUAYENE : Turkish Turkish

ir kimsenin sağlık durumunu belirtmek amacıyla hekimin yaptığı klinik ve labaratuvar araştırmalarının tümü

MUAYENE : Turkish Turkish

gözden geçirme, araştırma, yoklama

MUAYENE ETMEK : Turkish Turkish

ir kimsenin sağlık durumunu saptamak üzere hekimin yaptığı klinik ve laboratuvar araştırmalardan geçirmek

MUAYENE ETMEK : Turkish Turkish

araştırmak, incelemek, kontrol etmek

MUAYENE OLMAK : Turkish Turkish

hekimce bakılmak