Turkish
MÜHLET VERMEK : Turkish Turkish
(bir iş ya da borç için) belli bir süre tanımak
MÜHLET, -Tİ : Turkish Turkish
ir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre, °vade, °mehil
MÜHLETİ DOLMAK : Turkish Turkish
ir şey için tanınmış olan süre bitmek
MÜHLİK, -Kİ : Turkish Turkish
öldürücü, tehlikeli
MUHLİS : Turkish Turkish
dostluğunda ve inançlarında içten olan
MUHLİS : Turkish Turkish
katışıksız, katkısız
MÜHMEL : Turkish Turkish
ırakılmış, bakılmamış, ilgisizliğe uğramış
MÜHRE : Turkish Turkish
her tür yuvarlak şey, küçük top
MÜHRE : Turkish Turkish
cam boncuk
MÜHRE : Turkish Turkish
kâğıda yumuşaklık, parlaklık ve düzlük vermek için kullanılan camdan araç
MÜHRE : Turkish Turkish
deniz böceği kabuğu
MÜHRE : Turkish Turkish
demirci çekici
MÜHRE : Turkish Turkish
yılanın başında bulunan taca benzer çıkıntı
MÜHRE : Turkish Turkish
kimi av hayvanlarını çekmek için kullanılan çığırtkan kuş
MÜHRE : Turkish Turkish
toprağı, çamuru sıkıştırarak yapılan duvar
MÜHRELEMEK : Turkish Turkish
kâğıdı mühre ile cilalamak, parlatmak, düzeltmek
MÜHRELİ : Turkish Turkish
mühre ile cilalanmış
MÜHRESENK : Turkish Turkish
alaca somaki, balgamtaşı
MÜHRESENK : Turkish Turkish
süsleme nakışlarını ve yaldızları mührelemekte kullanılan araç
MUHRİK, -KI : Turkish Turkish
yakıcı
MUHRİK, -KI : Turkish Turkish
yanık, dokunaklı (ses)
MUHRİP : Turkish Turkish
torpido, top ve denizaltılara karşı silahlarla donatılmış, küçük, hızlı giden savaş gemisi, °destroyer
MUHTAÇ : Turkish Turkish
ir şeye gereksinme duyan
MUHTAÇ : Turkish Turkish
yoksul, fakir (kimse)
MUHTAÇ OLMAK : Turkish Turkish
gereksinme duymak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani