Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MUHASSALA : Turkish Turkish

ileşke

MUHASSAS : Turkish Turkish

(birine) ayrılmış, tahsis olunmuş

MUHASSASAT, -TI : Turkish Turkish

ir kimseye maaş, tayın vb. olarak verilmiş şeyler

MUHASSASAT, -TI : Turkish Turkish

devlet bütçesinden devlet kuruluşları için ayrılmış para, ödenekler

MUHASSENAT, -TI : Turkish Turkish

yararlı, güzel, hayırlı işler

MUHAT, -TI : Turkish Turkish

kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş

MUHATAP : Turkish Turkish

kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse

MUHATAP OLMAK : Turkish Turkish

kendisine söz söylenmek, °hitap edilmek

MUHATAP OLMAK : Turkish Turkish

karşısında kalmak

MUHATARA : Turkish Turkish

korku verici durum, °tehlike

MUHATARA : Turkish Turkish

zarar, ziyan

MUHATARALI : Turkish Turkish

korkulu, °tehlikeli

MUHAVERE : Turkish Turkish

ıki kişi arasında karşılıklı olarak yapılan konuşma

MUHAVERE ETMEK : Turkish Turkish

irbiriyle konuşmak

MUHAVVİL : Turkish Turkish

değiştiren, dönüştüren

MUHAVVİLE : Turkish Turkish

dönüştürücü, °transformatör

MUHAYYEL : Turkish Turkish

hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen, imgelenen

MUHAYYER : Turkish Turkish

eğenilmediğinde geri verilmek koşuluyla alınan (eşya vb.), seçmece

MUHAYYER : Turkish Turkish

seçmeli

MUHAYYER : Turkish Turkish

türk müziğinde bir makam

MUHAYYER BIRAKMAK : Turkish Turkish

seçmeli bırakmak

MUHAYYERBUSELİK : Turkish Turkish

türk müziğinde bir makam

MUHAYYERKÜRDİ : Turkish Turkish

türk müziğinde bir makam

MUHAYYERLİK : Turkish Turkish

seçmeli olma durumu

MUHAYYERLİK : Turkish Turkish

seçme hakkı