Turkish
MUKAYYİT : Turkish Turkish
ir kalemde, kayıt işlerini yapan kimse
MUKAYYİT : Turkish Turkish
kaydedici makine
MÜKEDDER : Turkish Turkish
üzgün, acılı, üzüntülü, kederli
MÜKEDDER OLMAK : Turkish Turkish
üzülmek, kederlenmek
MÜKELLEF : Turkish Turkish
ir şeyi yapmak zorunluluğu olan, yükümlü
MÜKELLEF : Turkish Turkish
eksiksiz, özenli bir biçimde yapılmış
MÜKELLEF : Turkish Turkish
vergi vermekle yükümlü olan kimse ya da kuruluş: vergi mükellefi
MÜKELLEFİYET, -Tİ : Turkish Turkish
yüküm, yükümlülük
MÜKEMMEL : Turkish Turkish
eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin: mükemmel bir iş ortağı. ıngilizceyi mükemmel konuşuyor
MÜKEMMELEN : Turkish Turkish
eksiksiz, kusursuz olarak
MÜKEMMELİYET, -Tİ : Turkish Turkish
mükemmellik
MÜKEMMELLİK : Turkish Turkish
eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin
MÜKERRER : Turkish Turkish
yinelemeli, tekrarlı
MÜKERREREN : Turkish Turkish
yinelenerek, tekrar edilmiş olarak
MÜKEVVENAT, -TI : Turkish Turkish
yaratıkların tümü
MÜKEYYİFAT, -TI : Turkish Turkish
keyif verici, uyuşturucu maddeler
MUKİM : Turkish Turkish
(bir yerde, bir evde) oturan, eğleşen, eğleşik, °ikamet eden
MUKNİ, -İ : Turkish Turkish
ınandıran,°ikna eden
MUKOZA : Turkish Turkish
sümükdoku
MÜKRİM : Turkish Turkish
konuksever, ikramcı
MUKRİZ : Turkish Turkish
ödünç para veren, borç veren
MUKTEBES : Turkish Turkish
yararlanmak için alınmış, aktarılmış
MUKTEDİR : Turkish Turkish
ir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli
MUKTEDİR OLMAK : Turkish Turkish
gücü yetmek, yapabilmek
MÜKTESEBAT, -TI : Turkish Turkish
edinilen, kazanılan bilgiler, edinç
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani