Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MUM DİREK : Turkish Turkish

çok uslu, yaramazlık yapmayan

MUM DURUŞU : Turkish Turkish

vücudun, ense ve omuzlara dayanarak ellerin kalçayı desteklemesiyle baş aşağı, yere dikey bulunduğu durum

MUM DURUŞU : Turkish Turkish

vücudun, ense ve omuzlara dayanarak ellerin kalçayı desteklemesiyle baş aşağı, yere dikey bulunduğu durum

MUM GİBİ : Turkish Turkish

dosdoğru, dimdik

MUM GİBİ : Turkish Turkish

uslu, kıpırtısız

MUM GİBİ : Turkish Turkish

tertemiz, düzgün

MUM GİBİ : Turkish Turkish

zayıflamak, sararıp solmak

MUM OLMAK : Turkish Turkish

hırçınlığı, yaramazlığı bırakmak

MUM OLMAK : Turkish Turkish

azı olmak

MUM YAKMAK : Turkish Turkish

kutsal sayılan bir yere giderek adak adandığında mum yakıp koymak

MUM YAPIŞTIRMAK : Turkish Turkish

ir şeyi kırmızı mumla mühürlemek

MUM YAPIŞTIRMAK : Turkish Turkish

önemli bir şeyi unutmayıp akılda tutmak

MUMA DÖNDÜRMEK ( YA DA ÇEVİRMEK) : Turkish Turkish

her buyruğu dinler duruma getirmek

MUMAĞACI, -NI : Turkish Turkish

sıcak ülkelerle kuzey ve batı avrupa'da yetişen bir tür mumpalmiyesi (myrica cerifera)

MUMAİLEYH : Turkish Turkish

adı geçen, yukarıda anılan, sözü geçen kimse

MÜMANAAT ETMEK : Turkish Turkish

karşı koymak, engel olmak

MÜMANAAT, -TI : Turkish Turkish

engel olma, karşı koyma

MÜMAS : Turkish Turkish

dokunan, °temas eden

MÜMAS : Turkish Turkish

teğet

MÜMASİİ : Turkish Turkish

enzeyen, andıran

MÜMBİT, -Tİ : Turkish Turkish

itek, verimli

MUMBOYASI, -NI : Turkish Turkish

mum, terebentin, su ve toprakboyalarla hazırlanan boya

MUMÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, güzel kokulu, şemsiye biçiminde küçük beyaz çiçekler açan, etli yapraklı, sarılgan bir süs bitkisi (cerinthe minor ve cerinthe retortra)

MUMCİLASI, -NI : Turkish Turkish

parafin ve balmumunun terebentin ya da neftyağında çözüştürülmesi ile elde edilen, ağaç eşyaları cilalamakta kullanılan madde

MUMCU : Turkish Turkish

mum yapan ya da satan kimse