Turkish
MUMCU : Turkish Turkish
fitilli tüfek kullanan asker
MUMCU : Turkish Turkish
yeniçeri ocağında çavuşlardan sonra gelen, yeniçeri ağasına bağış on iki subaydan her biri
MÜMESSİL : Turkish Turkish
temsil eden, temsilci
MÜMESSİL : Turkish Turkish
sınıfta yönetimle öğrenci arasında ilişkiyi sağlayan öğrenci, sınıf başkanı
MÜMESSİLLİK : Turkish Turkish
temsilcilik
MÜMEYYİZ : Turkish Turkish
ıyiyi, kötüyü, doğru ve yanlışı ayıran, seçen
MÜMEYYİZ : Turkish Turkish
ayırtman
MÜMEYYİZ : Turkish Turkish
ir dairede yazıcıların yazdığı yazıları düzelten, tamamlayan görevli
MÜMEYYİZLİK : Turkish Turkish
ayırtmanlık
MÜMEYYİZLİK : Turkish Turkish
mümeyyizin görevi
MÜMİN : Turkish Turkish
ınanan, inançlı, imanlı, °mutekit
MÜMİN : Turkish Turkish
müslüman
MÜMKÜN : Turkish Turkish
olası, °muhtemel
MÜMKÜN MERTEBE : Turkish Turkish
olabildiğince, yapılabildiği kadar
MÜMKÜNAT : Turkish Turkish
olabilir şeyler
MÜMKÜNATI YOK : Turkish Turkish
kesinlikle olmaz
MUMLA ARAMAK : Turkish Turkish
çok isteyerek aramak
MUMLAMA : Turkish Turkish
mumlamak eylemi
MUMLAMA : Turkish Turkish
itki gözelerinin değişikliğe uğrayarak kendilerini su geçirmez duruma getirir biçimde mum bağlaması olayı
MUMLAMA : Turkish Turkish
laboratuvardan çıkmış bir filmin çeşitli aygıtlarda kolayca dönmesini sağlamak için iki kenarına ince bir balmumu katmanı sürme
MUMLAMAK : Turkish Turkish
almumu sürmek, balmumuna batırmak
MUMLAMAK : Turkish Turkish
mühürlemek, mühür mumu sürmek
MUMLAMAK : Turkish Turkish
mumcilası yapmak
MUMLANMA : Turkish Turkish
mumlanmak eylemi
MUMLANMAK : Turkish Turkish
mumlamak eylemi yapılmak ya da mumlamak eylemine konu olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani