Turkish
NEKBET, -Tİ : Turkish Turkish
şanssızlık, talihsizlik
NEKBET, -Tİ : Turkish Turkish
düşkünlük
NEKES : Turkish Turkish
elisıkı, cimri
NEKESLİK : Turkish Turkish
cimri olma durumu ya da cimrice davranış, cimrilik, elisıkılık
NEKRE : Turkish Turkish
eklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü öyküler anlatan (kimse), °nükteci
NEKRELİK : Turkish Turkish
nekre olma durumu
NEKTAR : Turkish Turkish
yunan mitolojisinde, içenleri ölümsüzlüğe kavuşturan tanrı içkisi
NEKTAR : Turkish Turkish
alözü
NELER : Turkish Turkish
çok ve çeşitli şeyler
NELER DE NELER MAYDANOZLU KÖFTELER : Turkish Turkish
akla gelmedik şeyler
NELİK : Turkish Turkish
ir varlığı o varlık yapan şey, onun doğası
NEM : Turkish Turkish
havada bulunan su buharı
NEM : Turkish Turkish
hafif ıslaklık, °rutubet
NEMA : Turkish Turkish
üyüme, gelişme, çoğalma
NEMA : Turkish Turkish
ürem, °faiz
NEMALANMA : Turkish Turkish
nemalanmak eylemi
NEMALANMAK : Turkish Turkish
(faizin katılmasıyla para) çoğalmak
NEMALANMAK : Turkish Turkish
eslenmek
NEMÇE : Turkish Turkish
osmanlılarca, avusturya'ya ve halkına verilen ad
NEMÇEKER : Turkish Turkish
havadaki nemin niceliğini ölçüp gösteren aygıt, °higroskop
NEMÇEKER : Turkish Turkish
havadaki nemi emme özelliği olan, °higroskopik
NEMCİL : Turkish Turkish
nemden ve nemli yerden hoşlanan (bitki), °hidrofil
NEMDENETİR : Turkish Turkish
ir yerdeki nemlilik derecesini durağan durumda bulunduran aygıt, °higrostat
NEME LAZIM ( YA DA NEME GEREK) : Turkish Turkish
ilgilenmem, karışmam
NEME LAZIM ( YA DA NEME GEREK) : Turkish Turkish
doğrusunu isterseniz, doğruyu söylemek gerekirse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani