Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖNCEL BELİRLEME : Turkish Turkish

tanrı'nın her şeyi önceden bildiği dogmasına dayanılarak, her şeyin önceden tanrıca belirlenmiş olduğunu anlatan terim

ÖNCEL DÜZEN : Turkish Turkish

ruhla beden arasındaki ilişkinin tanrıca önceden düzenlendiğini varsayan öğreti

ÖNCELEME : Turkish Turkish

öncelemek eylemi

ÖNCELEMEK : Turkish Turkish

ir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek

ÖNCELENMEK : Turkish Turkish

yapılması öteki şeylerden öne alınmak

ÖNCELERİ : Turkish Turkish

önceki zamanda, başlangıçta

ÖNCELİK : Turkish Turkish

ir şeyin öbüründen önce olması durumu, °takaddüm

ÖNCELİKLE : Turkish Turkish

öne alınarak, daha önce olarak

ÖNCELİKLİ : Turkish Turkish

önceliği bulunan, önce yapılması gereken

ÖNCESİZ : Turkish Turkish

zamanda başlangıcı olmayan, °ezeli

ÖNCESİZLİK : Turkish Turkish

öncesiz olma durumu, °ezeliyet

ÖNCESİZLİK : Turkish Turkish

aşlangıcı olmadığı düşünülen zaman, °ezel

ÖNCÜ : Turkish Turkish

önden gidip haber ulaştıran kimse

ÖNCÜ : Turkish Turkish

ir sanat ya da düşünce akımına, öncülük eden, °müjdeci, °avangard

ÖNCÜ : Turkish Turkish

önder, kılavuz

ÖNCÜ : Turkish Turkish

yürüyüşte kolun ilerisinden giden kıta, °pişdar, "artçı" karşıtı

ÖNCÜ OYUN : Turkish Turkish

geleneksel tiyatrodan ayrılan, kuruluş ve anlatım yönünden yenilikler getirmek isteyen oyun

ÖNCÜ TİYATRO : Turkish Turkish

herhangi bir akımda ya da dönemde birtakım yenilikler getiren tiyatro

ÖNCÜL : Turkish Turkish

ir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, °mukaddem

ÖNCÜL : Turkish Turkish

ir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, °mukaddem

ÖNCÜL : Turkish Turkish

ir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru sayılan önerme

ONCULAYIN : Turkish Turkish

onun gibi, ona göre

ÖNCÜLÜK : Turkish Turkish

öncü olma durumu: "yine kimi gazetelerin öncülüğünde haftalık sanat dergileride çıkmakta ve bakkallara dek dağıtılıp kapışılmaktadır."
a. erhat

ÖNCÜLÜK : Turkish Turkish

önderlik

ÖNCÜLÜK ETMEK : Turkish Turkish

ir işi başlatmak, bir işin başlamasına ön ayak olmak