Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PARAFİN : Turkish Turkish

katran, petrol, neft gibi maddelerden çıkarılan, katı, beyaz, yarı saydam, buharı parlak bir alevle yanan, kimyasal etkenlere karşı ilgisiz, katı hidrokarbon

PARAFİNLİ : Turkish Turkish

ileşiminde parafin bulunan

PARAFİNLİ : Turkish Turkish

parafine batırılmış

PARAGÖZ : Turkish Turkish

parayı çok seven, paraya çok düşkün

PARAGÖZLÜK : Turkish Turkish

paraya çok düşkün olmak

PARAGRAF : Turkish Turkish

herhangi bir yazının bir satırbaşından öteki satırbaşına değin olan bölümü

PARAGRAF : Turkish Turkish

yasa maddelerinin kendi içlerinde satırbaşlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri

PARAGRAF : Turkish Turkish

herhangi bir yazının bir satırbaşından öteki satırbaşına değin olan bölümü

PARAGRAF : Turkish Turkish

yasa maddelerinin kendi içlerinde satırbaşlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri

PARAGRAF : Turkish Turkish

çengel iminin bir başka adı

PARAKA : Turkish Turkish

çok iğneli uzun balık oltası

PARAKETE : Turkish Turkish

geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan aygıt

PARAKETE : Turkish Turkish

üzerinde yüzlerce iğneli köstek bulunan uzun balık oltası

PARAKETECİ : Turkish Turkish

parakete ile balık avlayan (kimse)

PARALAKS : Turkish Turkish

iri yerkürenin merkezinden, öbürü yeryüzünde bulunan bir kimsenin gözünden çıkan iki doğrunun, bir gökcisminin merkezinde birleşerek oluşturdukları düşünülen açı

PARALAMA : Turkish Turkish

paralamak eylemi

PARALAMAK : Turkish Turkish

(genellikle yırtıcı hayvanlar için) parçalamak

PARALAMAK : Turkish Turkish

yıpratıp eskitmek

PARALANMA : Turkish Turkish

paralanmak (i,ii) eylemi

PARALANMAK : Turkish Turkish

parasız iken para elde etmek

PARALANMAK : Turkish Turkish

parça parça olmak

PARALANMAK : Turkish Turkish

sıkıntı ve üzüntü içinde, olmayacak bir işle uğraşmak, didinmek

PARALANMAK : Turkish Turkish

ir işte çok çaba ve özen göstermek

PARALATMA : Turkish Turkish

paralatmak eylemi

PARALATMAK : Turkish Turkish

paralamak (ii) eylemini yaptırmak ya da paralamasına neden olmak