Turkish
PARAŞÜT, -TÜ : Turkish Turkish
yüksek bir yerden düşen ya da inen bir cismin, bir insanın, düşüşünü ağırlaştırarak yere inmesini sağlayan genellikle ipekten araç
PARAŞÜTÇÜ : Turkish Turkish
ir uçaktan paraşütle atlamak ve yere iner inmez savaşabilmek amacıyla eğitilmiş asker
PARAŞÜTÇÜ : Turkish Turkish
ir hava taşıtından paraşütle atlayarak yere inen kimse
PARAŞÜTÇÜLÜK : Turkish Turkish
paraşüt kullanma ya da paraşütle atlama işi
PARATİFO : Turkish Turkish
tifoya benzemekle birlikte farklı bir basilin yol açtığı ateş, kusma gibi belirtilerle açığa çıkan bir hastalık
PARATONER : Turkish Turkish
yıldırımkıran, yıldırımsavar, yıldırımlık, °siperisaika
PARAVANA, PARAVAN : Turkish Turkish
menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda kimi bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır çerçeveli perde
PARAVANA, PARAVAN : Turkish Turkish
mec. adından, yetkisinden, gücünden kendisine belli etmeden yararlanılan (kimse ya da kuruluş): paravan şirket
PARAYA ÇEVİRMEK : Turkish Turkish
herhangi bir şeyi para ile değiştirmek
PARAYA KIYMAK : Turkish Turkish
gereken yerde para harcamaktan kaçınmamak
PARAYA PUL DEMEMEK : Turkish Turkish
para kazancı pek çok olmak
PARAYA PUL DEMEMEK : Turkish Turkish
herhangi bir parayı az bulmak, küçümsemek
PARAYI ARAYA DEĞİL, PARAYA VERMELİ : Turkish Turkish
parayı gerekli yere harcamalı
PARAYI DENİZE ATMAK : Turkish Turkish
oşuna harcamak, israf etmek
PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR : Turkish Turkish
para harcayınca insan istediğini elde edebilir
PARAZİT, -Tİ : Turkish Turkish
asalak
PARAZİT, -Tİ : Turkish Turkish
adyo yayınına telefona karışan bozucu ses
PARAZİT, -Tİ : Turkish Turkish
aşkalarının sırtından geçinen kimse, asalak
PARAZİTEMİ : Turkish Turkish
kanda asalak bulunması
PARAZİTLİ : Turkish Turkish
pazaziti olan (radyo, telefon)
PARAZİTLİK : Turkish Turkish
asalaklık
PARAZİTOLOG : Turkish Turkish
asalak bilim uzmanı
PARAZİTOLOJİ : Turkish Turkish
asalakbilim
PARÇA : Turkish Turkish
ir tümden ayrılan, ayrı sayılan ya da artakalan şey
PARÇA : Turkish Turkish
ir bütünden kopmak, kırılmak, yırtılmak vb. yoluyla ayrılmış bölüm
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani