Multilingual Turkish Dictionary Turkish

PAS : Turkish Turkish

kimi asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı ya da kahverengi lekeler; bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı

PAS : Turkish Turkish

kimi top oyunlarında oyunculardan birinin topu başkasına geçirmesi

PAS : Turkish Turkish

kimi iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirtir

PAS AÇMAK : Turkish Turkish

ir şeyin pasını giderip parlatmak

PAS ALMAK : Turkish Turkish

kimi top oyunlarında bir oyuncu öbür oyuncudan gelen topu kullanmak

PAS GEÇMEK : Turkish Turkish

vazgeçmek, caymak, aldırış etmemek

PAS TUTMAK : Turkish Turkish

paslı duruma gelmek, paslanmak

PAS VERMEK : Turkish Turkish

kimi top oyunlarında bir oyuncu öbür oyuncuya top geçirmek

PAS VERMEK : Turkish Turkish

kadın, bakışı ve davranışı ile erkeğe umut ve cesaret vermek

PAŞA : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğu zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen san

PAŞA : Turkish Turkish

cumhuriyet döneminde general

PAŞA : Turkish Turkish

uslu, ağırbaşlı

PAŞA GİBİ YAŞAMAK : Turkish Turkish

olluk içinde yaşamak

PAŞA KAPISI : Turkish Turkish

hükümet konağı

PAŞA OLMAK : Turkish Turkish

fazlaca içki içmiş olmak

PAŞA PAŞA : Turkish Turkish

güzellikle, seve seve, isteyerek

PAŞAAĞACI, -NI : Turkish Turkish

kerestesi açık sarı, yeşilimsi renkte, iri gözenekli, genellikle kaplama olarak kullanılan değerli bir mobilya ağacı (triplochiton scleroxylon)

PAŞAÇADIRI, -NI : Turkish Turkish

egonyagillerden, yürek biçimindeki yapraklarının altı kırmızımtırak, üstü koyu yeşil, gövdesi sürünücü ve etli bir süs bitkisi (begonia feasti)

PASAJ : Turkish Turkish

ıçinde dükkânlar bulunan, üzeri kapalı ya da açık çarşı

PASAJ : Turkish Turkish

ir yazıdan, bir yapıttan alınan bölüm, parça

PASAK : Turkish Turkish

kir

PASAKLI : Turkish Turkish

giyimine ya da eşyanın temizliğine, düzenine önem vermeyen, çapaçul

PASAKLILIK : Turkish Turkish

pasaklı olma durumu

PASAKÜL : Turkish Turkish

kömürlü gemilerde kazanın önüne biriken kül ve cüruf

PASAKÜL : Turkish Turkish

u cürufun denize dökülmesi