Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PARSELLEME : Turkish Turkish

parsellemek eylemi

PARSELLEMEK : Turkish Turkish

parsellere ayırmak

PARSELLEMEK : Turkish Turkish

çeşitli kişiler belirli bir toprağı aralarında paylaşmak

PARSELLEMEK : Turkish Turkish

çeşitli kuruluş ya da işyerlerinde orunlara sahip çıkmak, paylaşmak

PARSELLENME : Turkish Turkish

parsellenmek eylemi

PARSELLENMEK : Turkish Turkish

parsellemek eylemi yapılmak

PARSELLİ : Turkish Turkish

parsellere ayrılmış

PARSELSİZ : Turkish Turkish

henüz parsellere ayrılmamış

PARŞÖMEN : Turkish Turkish

yazı yazmak, resim yapmak için özel olarak hazırlanan deri, tirşe

PARŞÖMEN KÂĞIDI : Turkish Turkish

parşömene benzetilerek yapılan, mat, dayanıklı ve hafifçe saydam kâğıt

PARŞÖMENCİLİK : Turkish Turkish

parşömen hazırlama sanatı

PARTAL : Turkish Turkish

çok kullanılmaktan yıpranmış, eskimiş, parsal

PARTALLANMAK : Turkish Turkish

ıyice yıpranıp eskimek

PARTALLIK : Turkish Turkish

partal olma durumu

PARTENOGENEZ : Turkish Turkish

( parthenos erden, genesis üreme) dilb. döllenmesiz üreme

PARTER : Turkish Turkish

tiyatro, sinema gibi yerlerde, sahnenin bulunduğu ilk kata ve burada bulunan koltuklara verilen ad

PARTİ : Turkish Turkish

ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk

PARTİ : Turkish Turkish

ir bütünün parçası, °kısım

PARTİ : Turkish Turkish

kimi oyunlarda bir kez

PARTİ : Turkish Turkish

ir kişi, bir kuruluş ya da bir topluluğun, çoğu belli bir şeyi kutlama amacıyla düzenledikleri eğlence

PARTİ : Turkish Turkish

çok ucuza elde edilen şey, kelepir

PARTİ : Turkish Turkish

vurgun, kazanç

PARTİ : Turkish Turkish

armoniyi oluşturan ezgilerden her biri

PARTİ ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

kâğıt oyunları, tavla vb. için bir parti2 oynamak

PARTİ VERMEK : Turkish Turkish

ir şeyi kutlamak ya da eğlenmek için birçok kimseyi bir araya toplamak