Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PARMAK : Turkish Turkish

el parmağının eni kadar olan

PARMAK : Turkish Turkish

koyu sıvılara daldırılıp çıkarılınca parmağa bulaşan (miktar)

PARMAK : Turkish Turkish

ir işe karışmış olma

PARMAK ATMAK : Turkish Turkish

sorun yaratmak

PARMAK BOZMAK : Turkish Turkish

(çocuklar arasında) arkadaşlığı sona erdirmek

PARMAK HESABI : Turkish Turkish

parmakları kullanarak yapılan hesap

PARMAK HESABI : Turkish Turkish

hece ölçüsü

PARMAK ISIRMAK : Turkish Turkish

üyük şaşkınlık duymak

PARMAK ISIRTMAK : Turkish Turkish

herhangi bir davranışıyla şaşkınlık içinde bırakmak, şaşırtmak

PARMAK İZİ : Turkish Turkish

genellikle kimlik belirlemede yararlanılan, parmak uçlarının iç tarafındaki derinin her kişide değişik olan izi

PARMAK KADAR : Turkish Turkish

yaşça çok küçük

PARMAK KALDI : Turkish Turkish

az kaldı, az kalsın, neredeyse

PARMAK KALDIRMAK : Turkish Turkish

ir toplulukta söz istemek için gösterme parmağını açık bırakarak kapalı eli yukarı kaldırmak

PARMAK PARMAK : Turkish Turkish

parmak biçiminde

PARMAK TATLISI : Turkish Turkish

parmak biçiminde yapılan bir tür hamur tatlısı

PARMAK ÜZÜMÜ : Turkish Turkish

uzun taneli bir üzüm türü

PARMAK YALAMAK : Turkish Turkish

kendine, hakkı olmaksızın bir çıkar sağlamak

PARMAKI AĞZINDA KALMAK : Turkish Turkish

şaşakalmak, şaşmak, hayret etmek

PARMAKI VAR : Turkish Turkish

(bir işle) ilgisi var, (işe) karışmış

PARMAKINA DOLAMAK : Turkish Turkish

ir konuyu, bir kimseyi ele alıp sürekli uğraşmak, diline dolamak

PARMAKINI BİLE KIPIRDATMAMAK ( YA DA OYNATMAMAK) : Turkish Turkish

ir iş için hiçbir davranışta bulunmamak

PARMAKINI YARANIN ÜZERİNE BASMAK : Turkish Turkish

asıl derdi ya da bir derdin asıl nedenini göstermek

PARMAKININ UCUYLA ( YA DA UCUNDA) ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

ir işi kolayca ve ustalıkla yapabilmek

PARMAKLA GÖSTERİLMEK : Turkish Turkish

ir şey az bulunmak

PARMAKLA GÖSTERİLMEK : Turkish Turkish

seçkin, ünlü olmak