Multilingual Turkish Dictionary Turkish

aşlıca görevi yasama, devlet bütçesini çıkarma, hükümeti denetleme olan ve üyeleri halkoyu ile belirli bir süre için seçilen meclis ya da meclisler (millet meclisi ve senato)

PARLATICI : Turkish Turkish

parlatma özelliği olan (nesne), °cila

PARLATMA : Turkish Turkish

parlatmak eylemi

PARLATMAK : Turkish Turkish

ir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak

PARLATMAK : Turkish Turkish

(ıçki için) ıçmek

PARLAYICI : Turkish Turkish

irden alev alan, kolay tutuşan (madde)

PARLAYIŞ : Turkish Turkish

parlamak eylemi ya da biçimi

PARMAĞIMSI : Turkish Turkish

parmağa benzeyen, parmak biçiminde olan

PARMAK : Turkish Turkish

ınsanda, kimi hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan,boğumlu, oynak, uzunca organların her biri

PARMAK : Turkish Turkish

ir tekerleğin merkezinden çemberine değin uzanan çubukların her biri

PARMAK : Turkish Turkish

ıngiliz uzunluk ölçüsü olan ayak'ın (fut) on ikide biri. °inç, °pus.
4 milimetreye eşittir

PARMAK : Turkish Turkish

'nın yirmi dörtte biri; üç santimetre kadar gelir