Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PASTORAL OYUN : Turkish Turkish

kişileri kadın ve erkek çobanlar olan tiyatro yapıtı

PASTÖRİZATÖR : Turkish Turkish

sıvı besinleri pastörize etmeye yarayan aygıt

PASTÖRİZE : Turkish Turkish

özel aygıtlarda 65°c'ye kadar ısıtılarak birdenbire soğutulmak yoluyla, içindeki mikropları öldürülmüş olan (süt, bira vb.)

PASTÖRİZE ETMEK : Turkish Turkish

(süt vb. için) mikroplardan arınmış duruma getirmek

PASTRA : Turkish Turkish

ir tür iskambil oyunu, pişti

PAT : Turkish Turkish

yassı bir şeyle vurulunca çıkan ses

PAT DİYE : Turkish Turkish

irdenbire, ansızın

PAT KÜT : Turkish Turkish

sopa gibi bir şeyle ya da elle üst üste vurmayı belirtmek için kullanılır

PAT PAT : Turkish Turkish

el ya da yassı bir şeyle birçok kez vurmayı anlatır

PAT, -TI : Turkish Turkish

yassı, basık

PAT, -TI : Turkish Turkish

ileşikgillerden, kasımpatına benzeyen bir çiçek

PAT, -TI : Turkish Turkish

u çiçeğin biçiminde elmas iğne

PATA : Turkish Turkish

oyunda yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma

PATA ÇAKMAK : Turkish Turkish

askerce selam vermek

PATA GELMEK : Turkish Turkish

kâğıt oyunlarında berabere kalmak

PATA GELMEK : Turkish Turkish

ödeşmek, razı olmak

PATA OLMAK : Turkish Turkish

akibine göre üstünlük kazanmak

PATAK : Turkish Turkish

dayak, kötek

PATAKLAMA : Turkish Turkish

pataklamak eylemi

PATAKLAMAK : Turkish Turkish

asgele vurarak dövmek

PATAKLANMA : Turkish Turkish

pataklanmak eylemi

PATAKLANMAK : Turkish Turkish

dövülmek

PATALYA : Turkish Turkish

her iki küreği bir kişi tarafından çekilen, birden üç çifteye kadar savaş gemisi sandalı

PATAT : Turkish Turkish

peltek konuşan, kekeme

PATATES : Turkish Turkish

patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki (solanum tuberosum)