Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PAYİDAR : Turkish Turkish

kalımlı

PAYİDAR OLMAK ( YA DA KALMAK : Turkish Turkish

yok olmamak, yaşamak

PAYINI ALMAK : Turkish Turkish

kendine ayrılanı almak

PAYINI ALMAK : Turkish Turkish

paylanmak, azarlanmak

PAYİTAHT, -TI : Turkish Turkish

aşkent

PAYLAMA : Turkish Turkish

paylamak eylemi, azarlama, °tekdir, °tevbih

PAYLAMAK : Turkish Turkish

irine kusurundan ötürü sert sözler söylemek, azarlamak

PAYLANMA : Turkish Turkish

paylanmak eylemi

PAYLANMAK : Turkish Turkish

paylamak eylemi yapılmak

PAYLAŞILMA : Turkish Turkish

paylaşılmak eylemi

PAYLAŞILMAK : Turkish Turkish

paylaşmak eylemi yapılmak

PAYLAŞIM : Turkish Turkish

paylaşmak eylemi

PAYLAŞMA : Turkish Turkish

paylaşmak eylemi

PAYLAŞMAK : Turkish Turkish

aralarında bölüşmek, pay etmek, üleşmek

PAYLAŞMAK : Turkish Turkish

katılmak

PAYLAŞTIRMA : Turkish Turkish

paylaştırmak eylemi

PAYLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

herkese kendi payına düşeni aldırmak ya da vermek

PAYLATMAK : Turkish Turkish

irinin, başkasını paylamasına neden olmak

PAYLI : Turkish Turkish

paydaşları olan, paydaşlı, °hisseli

PAYPLAYN : Turkish Turkish

oruyolu

PAYREKS : Turkish Turkish

sıcaklığa ve kimyasal etkilere dayanıklı bir tür cam

PAYTAK : Turkish Turkish

çarpık, eğri bacaklı

PAYTAK : Turkish Turkish

satranç oyununda piyade taşı

PAYTAK ADIM : Turkish Turkish

iki yana sallanarak yürüme

PAYTAK PAYTAK : Turkish Turkish

iki yana sallanarak