Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PAY BIRAKMAK : Turkish Turkish

ir ilişkide fazla samimi olmamak, mesafe bırakmak

PAY ÇIKARMAK : Turkish Turkish

ir olay ya da durumdan gereken deneyimi kazanmak, tutulacak yolu belirlemek

PAY ETMEK : Turkish Turkish

ölüşmek

PAY VERMEK : Turkish Turkish

küçük, büyüğe karşılık vermek, saygısız davranmak

PAYAM : Turkish Turkish

adem

PAYAN : Turkish Turkish

son, sonuç, °nihayet

PAYAN OLMAMAK : Turkish Turkish

sevinç, zevk vb. için sınırsızlığı belirtir

PAYANDA : Turkish Turkish

yerinden oynamış bir nesnenin düşmemesi için konulan eğik ya da düz destek, dayak

PAYANDA VURMAK : Turkish Turkish

payandalamak

PAYANDALAMA : Turkish Turkish

payandalamak eylemi

PAYANDALAMAK : Turkish Turkish

ir yeri ya da şeyi payandalarla sağlamlaştırmak

PAYANDALI : Turkish Turkish

payandası olan

PAYDA : Turkish Turkish

ayağıkesirlerde birimin kaç eşit parçaya bölünmüş olduğunu gösteren sayı, °mahreç; payda, payın altına yazılarak yatay bir çizgi ile ondan ayrılır

PAYDAŞ : Turkish Turkish

ir ortaklık ya da mal üzerinde payı olan (kimse), °hissedar

PAYDAŞLI : Turkish Turkish

irden fazla paydaşın malı olan, paylı, °hisseli

PAYDAŞLIK : Turkish Turkish

paydaş olma durumu, °iştirak

PAYDOS : Turkish Turkish

ışi ya da çalışmayı geçici olarak bırakma

PAYDOS : Turkish Turkish

herhangi bir işi bıraktırmak için söylenir

PAYDOS BORUSU ÇALMAK : Turkish Turkish

işi bırakma zamanı gelmek

PAYDOS DEMEK : Turkish Turkish

yapıla gelen bir işten vazgeçmek

PAYDOS ETMEK : Turkish Turkish

işi durdurmak, çalışmayı bırakmak

PAYE : Turkish Turkish

aşama

PAYE VERMEK : Turkish Turkish

değer, önem vermek

PAYET : Turkish Turkish

giysi vb. işlemek için kullanılan küçük, pırıltılı pul

PAYETLEME : Turkish Turkish

payetle süsleme işlemi