Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PİSTON : Turkish Turkish

pistona benzeyen, piston görevi yapan

PİSTONLU : Turkish Turkish

pistonu olan

PİSTONLU : Turkish Turkish

arkalı, °iltimaslı

PİŞTOV : Turkish Turkish

ir tür tabanca

PİSUAR : Turkish Turkish

sidiğin pissu döşemine akıtıldığı yer

PIT PIT : Turkish Turkish

pıt sesi çıkararak

PIT PIT ATMAK : Turkish Turkish

korku ve heyecan gibi bir nedenle yüreği fazla çarpmak

PIT, -TI : Turkish Turkish

çok küçük bir nesnenin, su damlasının yere ya da herhangi bir şey üzerine düşmesiyle çıkan hafif ses

PİTİ PİTİ : Turkish Turkish

(adım için) zorlukla, yavaş yavaş

PITIR PITIR : Turkish Turkish

hafif ses çıkararak sık ve düzgün adımlarla

PITIRDAMA : Turkish Turkish

pıtırdamak eylemi

PITIRDAMAK : Turkish Turkish

pıtırtı çıkarmak, pıtırtı etmek

PITIRDATMA : Turkish Turkish

pıtırdatmak eylemi

PITIRDATMAK : Turkish Turkish

pıtırtı çıkarmasına yol açmak

PITIRTI : Turkish Turkish

çok hafif patırtı, hafif gürültü

PITIRTI ETMEK : Turkish Turkish

çok hafif gürültü çıkmasına yol açmak

PİTON : Turkish Turkish

oagillerden, afrika ve asya'da yaşayan, zehirsiz, çok güçlü büyük yılan (python)

PİTORESK, -Kİ : Turkish Turkish

durumu ve görünüşü resim konusu olmaya değer (görünüş)

PITRAK : Turkish Turkish

hayvanların kıllarına ve insanların giysilerine takılan bir bitki tohumu

PITRAK GİBİ : Turkish Turkish

ağaç ve dal üzerinde çok sayıda meyve bulunduğunu belirtir

PİTSİKATO : Turkish Turkish

(yaylı çalgılarda) tellerin parmak çekişleriyle seslendirilmesi

PİTYALİN : Turkish Turkish

nişastanın sindirilmesine yarayan, tükürükte bulunan bir enzim

PİYADE : Turkish Turkish

yaya savaşan askerlerin oluşturduğu sınıf

PİYADE : Turkish Turkish

u sınıftan olan asker

PİYADE : Turkish Turkish

piyon