Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PISIRIKLIK : Turkish Turkish

pısırık olma durumu ya da pısırıkça davranış

PİŞİRİLİŞ : Turkish Turkish

pişirilmek eylemi ya da biçimi

PİŞİRİLME : Turkish Turkish

pişirilmek eylemi

PİŞİRİLMEK : Turkish Turkish

pişirmek eylemine konu olmak

PİŞİRİM, PİŞİRİMLİK : Turkish Turkish

ir kez pişirmeye yetecek ölçüde olan, pişim: bir pişirim pirinç

PİŞİRİP KOTARMAK : Turkish Turkish

ir işi sonuçlandırmak, tamamlamak

PİŞİRİŞ : Turkish Turkish

pişirmek eylemi ya da biçimi

PİŞİRME : Turkish Turkish

pişirmek eylemi

PİŞİRMEK : Turkish Turkish

ir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek bir duruma getirmek

PİŞİRMEK : Turkish Turkish

isı etkisiyle belirli bir kullanıma elverişli duruma getirmek

PİŞİRMEK : Turkish Turkish

çalışarak öğrenmek

PİŞİRMEK : Turkish Turkish

olgunlaştırmak, yoluna koymak

PİŞİRMEK : Turkish Turkish

unaltacak kadar ısıtmak, yakmak

PİŞİRTME : Turkish Turkish

pişirtmek eylemi

PİŞİRTMEK : Turkish Turkish

pişirmek eylemini yaptırmak

PİŞKİN : Turkish Turkish

gereğince pişmiş

PİŞKİN : Turkish Turkish

çabuk pişen, pişeğen, pişek

PİŞKİN : Turkish Turkish

saygısızca davranarak işini yürüten

PİŞKİN : Turkish Turkish

girgin

PİŞKİN : Turkish Turkish

deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun

PİŞKİNCE : Turkish Turkish

iraz pişkin

PİŞKİNCE : Turkish Turkish

pişkine yakışır (biçimde)

PİŞKİNLİK : Turkish Turkish

pişkin olma durumu ya da pişkince davranış

PİŞKİNLİKE VURMAK : Turkish Turkish

kötü bir davranışa ya da söze aldırmamak

PİSKOPOS : Turkish Turkish

katoliklerde, bir bölgenin din işlerine başkanlık eden, papazlığın en yüksek aşamasında olan din görevlisi