Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PİSBOĞAZLIK : Turkish Turkish

pisboğaz olma durumu ya da pisboğazca davranış

PİŞDAR : Turkish Turkish

öncü, önde giden kimse

PİŞEĞEN : Turkish Turkish

kolay pişen

PİŞEK : Turkish Turkish

pişeğen

PİŞEKÂR : Turkish Turkish

ortaoyununda kavuklu ile konuşarak oyunu açan kimse

PİSİ : Turkish Turkish

(çocuk dilinde) kedi

PİŞİ : Turkish Turkish

mayalı hamurdan yapılan, yağda kızartılarak pişirilen bir tür yiyecek

PİSİ PİSİNE : Turkish Turkish

oş yere, boşuna

PİSİBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

kemikli balıklardan, uzunluğu 40 santimetreye kadar olan, sırtı pürtüklü, esmer renkli, yassı bir tür balık (limanda limanda)

PİSİBALIĞIGİLLER : Turkish Turkish

örneği pisi balığı olan kemikli balıklar familyası

PİSİK : Turkish Turkish

kedi

PİŞİK : Turkish Turkish

apış yeri, koltuk altı gibi tenin birbirine sürtünen yerlerinde terin yakmasıyla oluşan kızartı

PIŞIK : Turkish Turkish

kişinin kandırılamayacağını belirtmek amacıyla gözünün alt kapağını parmağıyla aşağı doğru çekerek çıkardığı ses

PİŞİM : Turkish Turkish

pişmek eylemi ya da biçimi

PİŞİM : Turkish Turkish

pişirim

PİSİPİSİ : Turkish Turkish

(çocuk dilinde) kedi

PİSİPİSİ : Turkish Turkish

kedileri çağırmak için kullanılır

PİSİPİSİOTU, -NU : Turkish Turkish

uğdaygillerden, tarla ve yol kenarlarında kendi kendine biten bir tür arpa; fazla kılçıklı olduğundan hayvan yemi bile olmaya elverişli değildir (hordeum murinum)

PİSİRGEÇ : Turkish Turkish

saç üzerinde pişirilen ekmeği çevirmeye yarayan tahta araç, evirgeç

PİŞİRİCİ : Turkish Turkish

pişirmeyi sağlayan

PİŞİRİCİ : Turkish Turkish

fırınlarda ekmek pişirme işini yapan kimse

PISIRIK : Turkish Turkish

tutuk, yüreksiz ve beceriksiz

PISIRIKÇA : Turkish Turkish

pısırık gibi, pısırığa benzer

PISIRIKLAŞMA : Turkish Turkish

pısırıklaşmak eylemi

PISIRIKLAŞMAK : Turkish Turkish

pısırık olmak, pısırık duruma gelmek