Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PİSKOPOSHANE : Turkish Turkish

piskoposluk

PİSKOPOSLUK : Turkish Turkish

piskoposun yönettiği bölge

PİSKOPOSLUK : Turkish Turkish

piskoposun oturduğu yapı

PİSKOPOSLUK : Turkish Turkish

piskoposun görevi

PİSLEME : Turkish Turkish

pislemek eylemi

PİSLEMEK : Turkish Turkish

üyük ya da küçük aptesini etmek, kirletmek

PİSLEMEK : Turkish Turkish

pisletmek

PİSLENME : Turkish Turkish

pislenmek eylemi

PİSLENMEK : Turkish Turkish

pis olmak, pisliğe bulaşmak

PİSLETME : Turkish Turkish

pisletmek eylemi

PİSLETMEK : Turkish Turkish

pis duruma getirmek, kirletmek

PİSLETMEK : Turkish Turkish

kötü bir duruma sokmak

PİSLİK : Turkish Turkish

kir

PİSLİK : Turkish Turkish

dışkı, °necaset

PİSLİK : Turkish Turkish

pis olanın durumu

PİSLİK : Turkish Turkish

kötü, zararlı davranış ya da iş

PİSLİK : Turkish Turkish

kötü durum

PİSLİK : Turkish Turkish

aykırı davranışları olan,sevilmeyen kişi

PİSLİK PARMAĞINDAN ( YA DA PAÇALARINDAN) AKMAK : Turkish Turkish

çok kirli olmak

PİŞMAN : Turkish Turkish

yaptığı bir işin ya da davranışın olumsuz sonucunu görerek üzülen, °nadim

PİŞMAN ETMEK : Turkish Turkish

pişman olmasını sağlamak

PİŞMAN OLMAK : Turkish Turkish

yaptığı bir işin yanlış ya da uygunsuz sonuç verdiğini anlamak

PİŞMANİYE : Turkish Turkish

telleri ince ince ayrılabilen bir tür helva

PİŞMANİYECİ : Turkish Turkish

pişmaniye yapan ya da satan kimse

PİŞMANLIK : Turkish Turkish

pişman olma durumu, °nedamet