Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PLAKA : Turkish Turkish

kamyon, otomobil gibi kara taşıtlarına takılan numara levhası

PLAKACI : Turkish Turkish

plaka yapıp satan kimse

PLAKALI : Turkish Turkish

üzerinde plaka bulunan

PLAKASIZ : Turkish Turkish

plakası olmayan

PLAKÇALAR : Turkish Turkish

plak çalmakta kullanılan aygıt, °pikap

PLAKET : Turkish Turkish

metalden, türlü biçimlerde yapılan, küçük, alçak kabartma levha

PLAN : Turkish Turkish

ir işin, bir yapıtın gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen

PLAN : Turkish Turkish

ir kentin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim

PLAN : Turkish Turkish

çekim

PLAN : Turkish Turkish

düşünce, °niyet, °maksat, °tasavvur

PLAN KURMAK : Turkish Turkish

ir amacı gerçekleştirecek şeyleri düşünmek, tasarlamak

PLAN KURMAK : Turkish Turkish

ir düzen hazırlamak

PLANÇETE : Turkish Turkish

harita çıkarmaya yarayan bir aygıt

PLANDA TUTMAK : Turkish Turkish

ir işe ya da kimseye... kadar önem vermek

PLANERİT : Turkish Turkish

hidratlı doğal alüminyum fosfat

PLANET : Turkish Turkish

gezegen

PLANETARYUM : Turkish Turkish

gökevi

PLANKTON : Turkish Turkish

sularda bulunan, ancak mikroskopla görülebilen yaratıklar topluluğu

PLANLAMA : Turkish Turkish

planlamak eylemi

PLANLAMA : Turkish Turkish

hükümet tarafından ulaşılacak amaçları belirleyen, kimi kesimlerdeki artış ölçüsünü saptayan ve uygulanması gerekli çareleri önceden gösteren ekonomik, sosyal programın belli süreler için hazırlanması işi

PLANLAMA : Turkish Turkish

u işle ilgili kuruluş

PLANLAMACI : Turkish Turkish

planlamacılık yanlısı

PLANLAMACI : Turkish Turkish

planlamacılıkla ilgili

PLANLAMACILIK : Turkish Turkish

ıktisadi, siyasi vb. etkinliği planlama

PLANLAMAK : Turkish Turkish

yapılacak bir işi belli plana göre düzenlemek