Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PLASTİK CERRAHİ : Turkish Turkish

kaza sonucu ya da doğuştan olan biçim bozukluklarında, organ nakli vb. gibi durumlarda normal biçim ve dokuların yeniden oluşturulmasını konu edinen cerrahi dalı

PLASTİK SANATLAR : Turkish Turkish

yontu, seramik gibi üç boyutlu olan sanatlar

PLASTİK TUTKAL : Turkish Turkish

mobilyacılıkta kullanılan ağaç yapıştırıcı

PLASTRON : Turkish Turkish

erkek giyiminde, gömleğin göğüs tarafının üzerine takılan parça

PLASTRON : Turkish Turkish

kılıçoyunu oynarken kullanılan meşin göğüslük

PLATERİNA : Turkish Turkish

gümüşbalığı

PLATFORM : Turkish Turkish

yüksekçe yer

PLATFORM : Turkish Turkish

üyük çaplı tabakaların çarpılması ve bunun sonucunda oluşan hafif eğimlerle nitelenen yerbilim yapısı tipi

PLATFORM : Turkish Turkish

ir siyasa programında, dayanılan düşünce ya da düşüncelerin tümü

PLATİKA : Turkish Turkish

kemikli balıklardan,
25 santimetre uzunluğunda, sırtı zeytuni bir tatlı su balığı (acerina cernua)

PLATİN : Turkish Turkish

atom numarası 78, atom ağırlığı 195,23 olan, 21,4 yoğunluğunda, 1755 °c'de ergiyen, kolay işlenen, çok dayanıklı, değerli bir element, simgesi pt

PLATO : Turkish Turkish

yayla

PLATO : Turkish Turkish

dekorun kurulduğu yer

PLATONCULUK : Turkish Turkish

platon'un kurduğu, sonradan kendisine bağlı öğrencilerin geliştirdiği, duyu dünyasından ve zihin ürünlerinden farklı, kavranabilir bir gerçekliğin varlığını kabul eden öğreti

PLATONİK : Turkish Turkish

gerçekte var olmayan, düşte kalan, hep öyle kalması istenilen (sevgi ve ilgiyi belirtmek için kullanılır)

PLAZMA : Turkish Turkish

kanda alyuvarlarla akyuvarların içinde bulunduğu sıvı

PLAZMA : Turkish Turkish

elektrik yükü yansız olan gaz moleküllerinden, pozitif iyonlardan ve negatif elektronlardan oluşan akışkan

PLEBİSİT, -Tİ : Turkish Turkish

devletler hukukunda bir ulusun hangi devlete bağlanacağıyla ilgili oylama

PLEBİSİT, -Tİ : Turkish Turkish

ir kimse ya da bir sorun için halkın olumlu ya da olumsuz kanısının belirmesi amacıyla yapılan oylama

PLEVRA : Turkish Turkish

göğüs boşluğunun iç yüzünü ve akciğerleri saran zar

PLEYBEK : Turkish Turkish

önceden kaydedilmiş bir sese uygun olarak mimik ve hareketlerin yapılması

PLİYOSEN : Turkish Turkish

üçüncü çağın en son dönemi

PLONJON : Turkish Turkish

dalış

PLÜRALİST : Turkish Turkish

çoğulcu

PLÜRALİST : Turkish Turkish

çokçu