Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
POHPOHLANMAK : Turkish Turkish

pohpohlamak eylemi yapılmak ya da pohpohlamak eylemine konu olmak

PÖHRENK : Turkish Turkish

yeraltındaki suyolu

POKER : Turkish Turkish

ir tür kâğıt oyunu

POKER ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

poker oynamak

POKERCİ : Turkish Turkish

poker oynayan (kimse)

POLARGI : Turkish Turkish

polarıcı

POLARICI : Turkish Turkish

işığı polarmaya yarayan aygıt

POLARILMAK : Turkish Turkish

polarma olayına uğramak

POLARİMETRE : Turkish Turkish

polarölçer

POLARİMETRİ : Turkish Turkish

polarma düzleminde etkin maddelerden geçerken oluşan dönmenin ölçülmesi

POLARİSKOP : Turkish Turkish

ir ışığın doğal ya da polarılmış olup olmadığını belirlemeye yarayan aygıt

POLARİTE : Turkish Turkish

ir elektrik üretecinin kutuplarını birbirinden ayırt etmeyi sağlayan nitelik

POLARİZASYON : Turkish Turkish

kutuplanma

POLARİZASYON : Turkish Turkish

polarma

POLARMA : Turkish Turkish

doğrudan doğruya kendi kaynağından çıkan bir ışığın, yansıdıktan ya da kırıldıktan sonra gösterdiği özelliklerin tümü

POLARMA : Turkish Turkish

kimyasal tepkimeler dolayısıyla bir pildeki gerilimin düşmesi

POLARMA DÜZLEMİ : Turkish Turkish

polarılmış ışıkta, ışık titreşimlerinin doğrultusunu belirleyen düzlem

POLARMAK : Turkish Turkish

polarma olayına uğratmak

POLAROİT : Turkish Turkish

geçirdiği ışığı polaran saydam yaprak

POLAROİT : Turkish Turkish

çekim ve baskı işlemlerini çok çabuk ve otomatik olarak yapan fotoğraf makinesi

POLARÖLÇER : Turkish Turkish

ir ışığın polarma oranını ölçmeye yarayan aygıt

POLEMİK : Turkish Turkish

siyasal, bilimsel, yazınsal konularda sert tartışma, kalem kavgası (savaşı)

POLEMİKE GİRMEK ( YA DA GİRİŞMEK) : Turkish Turkish

siyasal, bilimsel ya da yazınsal konularda sert tartışmalar yapmak

POLEN : Turkish Turkish

çiçektozu

POLİ- : Turkish Turkish

kimi sözcüklerin bileşimine girerek "çok fazla" anlamı veren önek