Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PUL : Turkish Turkish

alıkların, sürüngenlerin ve kimi kuşlarla, memelilerin vücudunu kaplayan boynuzsu, sert levhacık

PUL : Turkish Turkish

üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri

PUL : Turkish Turkish

pula benzeyen, pulu andıran

PUL PUL : Turkish Turkish

küçük parçalar durumunda

PUL ŞİŞE : Turkish Turkish

yeşil camdan yapılan çok ince çeperli şişe

PULAT : Turkish Turkish

çelik

PULAT GİBİ : Turkish Turkish

çelik gibi, güçlü kuvvetli

PULCU : Turkish Turkish

pul satan kimse

PULCU : Turkish Turkish

pul derleyen ya da derleyenlere pul satan kimse, pul koleksiyoncusu

PULCULUK : Turkish Turkish

pul satma işi

PULCULUK : Turkish Turkish

pul derleyiciliği ya da derleyenlere satma işi, °filateli

PULKANATLILAR : Turkish Turkish

eklembacaklılardan, kanatları geniş ve sayısız küçük pullarla örtülü, sıvıları emmek için hortum biçiminde ağzı olan, başkalaşmaya uğramış böcekleri, kelebekleri içine alan böcekler takımı

PULLAMA : Turkish Turkish

pullamak eylemi

PULLAMAK : Turkish Turkish

üzerine pul yapıştırmak

PULLAMAK : Turkish Turkish

pullarla süslemek

PULLANMA : Turkish Turkish

pullanmak eylemi

PULLANMA : Turkish Turkish

dış derinin boynuzsu küçük pular ya da büyük geniş parçalar durumunda dökülmesi

PULLANMAK : Turkish Turkish

(zarf, mektup, evrak vb. için) üzerine pul yapıştırılmak

PULLANMAK : Turkish Turkish

pul pul olmak

PULLAŞTIRICI : Turkish Turkish

kimyasal ürünleri pul pul ayırmaya yarayan aygıt

PULLAŞTIRMA : Turkish Turkish

kimyasal ürünleri eritikten sonra katılaştırmaya ve pul pul ayırmaya dayanan işlem

PULLU : Turkish Turkish

üzerine pul yapıştırılmış

PULLU : Turkish Turkish

üzerine pul işlenmiş

PULLU : Turkish Turkish

pulu olan

PULLUK : Turkish Turkish

toprağı sürmek için kullanılan tarım aracı