Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
RÜYA : Turkish Turkish

düş

RÜYA : Turkish Turkish

gerçekleşmesi olanaksız durum, °hayal

RÜYA : Turkish Turkish

gerçekleşmesi beklenen ve istenen şey, umut

RÜYA GİBİ : Turkish Turkish

olağandışı, çok güzel

RÜYALARINA GİRMEK : Turkish Turkish

ir şeyden çok etkilenmek, çok korkmak

RÜYASI ÇIKMAK : Turkish Turkish

(görülen rüya) gerçekleşmek

RÜYASINDA GÖREMEMEK : Turkish Turkish

olacağını, gerçekleşeceğini hiç düşünememek

RÜYASINDA GÖRSE HAYRA YORMAMAK : Turkish Turkish

akıl ve hayalinden geçirmemek, olacağına inanmamak

RÜYET, -Tİ : Turkish Turkish

görme

RUYİIRAK : Turkish Turkish

türk müziğinde bir bileşik makam

RÜZGÂR : Turkish Turkish

yel

RÜZGÂR : Turkish Turkish

yel

RÜZGÂR ALMAK : Turkish Turkish

yel esen bir yerde bulunmak

RÜZGÂR ALMAK : Turkish Turkish

yel esen bir yerde bulunmak

RÜZGÂR ALTI : Turkish Turkish

poça

RÜZGÂR ALTI : Turkish Turkish

poça

RÜZGÂR EKİP FIRTINA BİÇMEK : Turkish Turkish

yaptığı bir kötülüğün çok daha kötüsü ile karşılaşmak

RÜZGÂR GELECEK DELİKLERİ TIKAMAK : Turkish Turkish

istenmeyen bir durum için her türlü önlemi almak

RÜZGÂRGÜLÜ, -NÜ : Turkish Turkish

pusula kadranına yapıştırılan, rüzgârların yönünü ve adını gösteren levha

RÜZGÂRKIRAN : Turkish Turkish

doğal ya da yapay gereçlerden rüzgârı engellemek için yapılmış çit

RÜZGÂRLANMA : Turkish Turkish

üzgârlanmak eylemi

RÜZGÂRLANMAK : Turkish Turkish

yel esmeye başlamak

RÜZGÂRLANMAK : Turkish Turkish

yele karşı durmak

RÜZGÂRLI : Turkish Turkish

üzgârı olan, esintili, yelli