Turkish
SAAT, -Tİ : Turkish Turkish
vakit, zaman
SAAT, -Tİ : Turkish Turkish
ir işin yapıldığı belirli zaman
SAAT, -Tİ : Turkish Turkish
ayağı yürüyüşle bir saatte alınan yol
SAAT, -Tİ : Turkish Turkish
günün hangi saati olduğunu gösteren aygıt
SAAT, -Tİ : Turkish Turkish
sayaç
SAATÇİ : Turkish Turkish
saat yapan, onaran ya da satan kimse
SAATÇİLİK : Turkish Turkish
saat yapma, onarma ya da satma işi
SAATİ ÇALMAK : Turkish Turkish
ir şeyin vakti gelmek
SAATİ SAATİNE : Turkish Turkish
tam vaktinde
SAATİ SAATİNE UYMAMAK : Turkish Turkish
sık sık durumu, huyu değişmek
SAATLERCE : Turkish Turkish
uzun süre, uzun uzadıya
SAATLİ : Turkish Turkish
saati olan, saati bulunan
SAATLİ : Turkish Turkish
saate göre ayarlanabilen
SAATLİ BOMBA : Turkish Turkish
istenilen saatte patlaması önceden ayarlanmış bomba
SAATLİK : Turkish Turkish
herhangi bir saat süresince yapılan ya da olan
SABA : Turkish Turkish
türk müziğinde bir bileşik makam
SABAAŞİRAN : Turkish Turkish
türk müziğinde bir bileşik makam
SABABUSELİK : Turkish Turkish
türk müziğinde bir bileşik makam
SABAH : Turkish Turkish
gündüzün, günün başlangıcı
SABAH : Turkish Turkish
güneşin doğduğu andan öğleye kadar geçen zaman, sabahleyin, sabah vakti
SABAH AKŞAM : Turkish Turkish
her vakit, sürekli, daima, devamlı
SABAH OLA, HAYIR OLA : Turkish Turkish
şimdi acelelye gerek yok sabah olsun, o vakte kadar iş belki düzelir
SABAH SABAH : Turkish Turkish
sabahleyin, erkenden
SABAHA DOĞRU ( YA DA SABAHA KARŞI) : Turkish Turkish
gecenin sabaha yakın bir zamanında: sabaha karşı yola çıktılar
SABAHÇI : Turkish Turkish
nöbeti sabaha doğru olan ya da sabaha rastlayan kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani