Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ŞAMANLIK : Turkish Turkish

kuzey ve orta asya'da türkler arasında, günümüze değin süregelen doğaya tapma, doğaüstü ruhlara inanma temeline dayalı inanç, °şamanizm

SAMANRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish

açık, soluk sarı renk: elif yine başına samanrengi yazmasını bağlamıştı

SAMANRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish

u renkte olan

SAMANSARISI, -NI : Turkish Turkish

samanrengi

SAMANYOLU, -NU : Turkish Turkish

açık gecelerde gökyüzünde boydan boya görülen uzun yıldız kümesi, gökyolu, hacılaryolu, °kehkeşan

ŞAMAR : Turkish Turkish

açık elle yüze vurulan tokat

ŞAMAR ATMAK : Turkish Turkish

şamarlamak

ŞAMAR OĞLANI : Turkish Turkish

ütün kötü olayların nedeni sayılan, sürekli suçlu bulunan ve azarlanan kimse

ŞAMARLAMA : Turkish Turkish

şamarlamak eylemi

ŞAMARLAMAK : Turkish Turkish

yüze açık elle vurmak, şamar atmak

SAMARYUM : Turkish Turkish

atom sayısı 62, atom ağırlığı 150,4 ve yoğunluğu 7,75 olan seyrek bulunur element, simgesi sm

ŞAMATA : Turkish Turkish

gürültü, patırtı

ŞAMATA ETMEK ( YA DA KOPARMAK) : Turkish Turkish

gürültü patırtı yapmak

ŞAMATACI : Turkish Turkish

gürültü, patırtı yapan, yaygaracı

ŞAMATALI : Turkish Turkish

gürültülü, patırtılı

SAMBA : Turkish Turkish

ir çeşit brezilya dansı

SAMBA : Turkish Turkish

u dansın müziği

ŞAMBABA, -SI : Turkish Turkish

ir tür hamur tatlısı, babatatlısı

ŞAMBABA, -SI : Turkish Turkish

sorumluluğu olmayan, hayırsız baba

ŞAMDAN : Turkish Turkish

üzerine mum yerleştirilen destek

ŞAMDANCI : Turkish Turkish

şamdan yapıp satan kimse

ŞAMDANCI : Turkish Turkish

saraylarda aydınlatma işleriyle görevli kimse

ŞAMFISTIĞI, -NI : Turkish Turkish

antepfıstığı

SAMİ : Turkish Turkish

hz. nuh'un oğlu sam'dan türediklerine inanılan beyaz ırkın arapça, asurca, ıbranca ve habeşçe konuşan türlü budunlarının toplandığı kol

SAMİ : Turkish Turkish

u kola özgü olan