Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SALMAK, -AR : Turkish Turkish

(gemi) demir üzerinde dört yana dönmek

SALMAK, -AR : Turkish Turkish

akmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek

SALMALIK : Turkish Turkish

otlak: koyunlar salmalıkta

SALMASTRA : Turkish Turkish

halat tellerinden saç gibi örülmüş olan ip

SALMASTRA : Turkish Turkish

özellikle makinelerde birbirine sıkıca değen iki yüzey arasına yerleştirilerek, bu yüzeyler arasına su, buhar ya da yağların sızmasını önleyen urgan

SALNAME : Turkish Turkish

yıllık

SALON : Turkish Turkish

ir evin en geniş bölümü

SALON : Turkish Turkish

ir evde konukları ağırlamakta kullanılan oda

SALON : Turkish Turkish

toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapılabileceği geniş yer

SALON : Turkish Turkish

kimi dükkân ve mağazalara verilen ad

SALON ADAMI : Turkish Turkish

kadınlı erkekli özel toplantılara katılan, bu gibi yerlerde nasıl davranılacağını iyi bilen ve bu durumuyla dikkati çeken adam

ŞALOPA : Turkish Turkish

küçük bir gemi gibi kullanılabilen büyük sandal

SALOZ : Turkish Turkish

salak

SALPA : Turkish Turkish

gevşek, iş bilmez, tembel

SALPAK : Turkish Turkish

salpa

SALT ÇOĞUNLUK : Turkish Turkish

oylamada, yarıdan bir fazla üye sayısının oyuyla sağlanan çoğunluk

SALT DEĞER : Turkish Turkish

ir cebirsel sayının, işareti gözönüne alınmaksızın değeri, mutlak değer

SALT NEM : Turkish Turkish

ir metreküp hava içinde bulunan su buğusu niceliği, °mutlak nem

SALT SICAKLIK : Turkish Turkish

-273 °c'yi sıfır olarak alan sıcaklık, mutlak sıcaklık

SALT SIFIR : Turkish Turkish

salt sıcaklık ölçeğinde sıfır noktası;
273 °c, °mutlak sıfır

SALT, -TI : Turkish Turkish

yalnız, tek, °sırf

SALT, -TI : Turkish Turkish

ıçinde yabancı bir öğe bulunmayan, °mutlak

SALT, -TI : Turkish Turkish

ıçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı

SALTA : Turkish Turkish

köpeğin arka ayakları üzerinde ayağa kalkması

SALTA : Turkish Turkish

gergin duran bir halatı biraz koyuverme eylemi