Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ŞAMİL : Turkish Turkish

ıçine alan, kaplayan, kapsayan

SAMİMİ : Turkish Turkish

ıçten, içtenlikli

SAMİMİ : Turkish Turkish

candan, açıkyüreklilikle davranan

SAMİMİ : Turkish Turkish

ıçlidışlı, senlibenli olarak

SAMİMİ OLMAK : Turkish Turkish

içten, açıkyüreklilikle davranmak

SAMİMİ OLMAK : Turkish Turkish

içlidışlı olmak

SAMİMİLEŞME : Turkish Turkish

samimileşmek eylemi

SAMİMİLEŞMEK : Turkish Turkish

ıçten, açıkyürekli, candan davranmaya başlamak, içtenleşmek

SAMİMİLİK : Turkish Turkish

ıçten olma durumu, içtenlik, °samimiyet

SAMİMİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ıçtenlik

SAMİMİYET, -Tİ : Turkish Turkish

senlibenli olma durumu, samimilik

SAMİMİYETLE : Turkish Turkish

ıçtenlikle

SAMİMİYETSİZ : Turkish Turkish

samimi davranmayan, içtenliksiz, içtensiz

SAMİMİYETSİZLİK : Turkish Turkish

samimi olmama durumu, içtenliksizlik, içtensizlik

ŞAMPANYA : Turkish Turkish

açık renk, tatlı ve köpüklü şarap

ŞAMPİYON : Turkish Turkish

ulusal ya da uluslararası bir yarışmada ilk dereceyi alan, birinci olan (kimse ya da takım), böke

ŞAMPİYONA : Turkish Turkish

şampiyonluk yarışması

ŞAMPİYONA : Turkish Turkish

şampiyonluk

ŞAMPİYONLUK : Turkish Turkish

şampiyon olma durumu, bökelik

ŞAMPUAN : Turkish Turkish

genellikle saç yıkamakta kullanılan sıvı sabun

SAMSA : Turkish Turkish

aklavaya benzeyen bir tür hamur tatlısı

SAMSUN : Turkish Turkish

savaşta kullanılan köpeklere verilen ad

SAMUR : Turkish Turkish

samurgillerden, kuzey avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüylü, postu için avlanan küçük hayvan (martes zibellina)

SAMUR : Turkish Turkish

samur postundan yapılan

SAMUR KAŞLI : Turkish Turkish

kaşları kumral, yumuşak ve gür