Turkish
SARKITMA : Turkish Turkish
sarkıt biçimi süs
SARKITMAK : Turkish Turkish
ir şeyin sarkmasını sağlamak
SARKITMAK : Turkish Turkish
asmak, darağacına çekmek
ŞARKİYAT, -TI : Turkish Turkish
doğubilim, °oryantalizm
ŞARKİYATÇI : Turkish Turkish
doğubilimci, °müsteşrik, oryantalist
ŞARKLI : Turkish Turkish
doğulu, garplı karşıtı
ŞARKLILIK : Turkish Turkish
doğulu olma durumu, doğululuk
SARKMA : Turkish Turkish
sarkmak eylemi
SARKMAK, -AR : Turkish Turkish
aşağıya doğru uzanmak
SARKMAK, -AR : Turkish Turkish
gecikmek, ertelemek
SARKMAK, -AR : Turkish Turkish
yolunu uzatmak, uzanmak, uğramak
SARKMAK, -AR : Turkish Turkish
sırnaşmak ya da sarkıntılık etmek
SARKOM : Turkish Turkish
kötücül bağdokusu uru
SARKOMSU : Turkish Turkish
sarkoma benzer
ŞARKÜTERİ : Turkish Turkish
salam, sosis, sucuk gibi hazır yiyeceklerin satıldığı dükkân
ŞARLAMAK : Turkish Turkish
şarıldamak
ŞARLATAN : Turkish Turkish
kendi bilgi ve niteliklerini ya da mallarını överek, yüksekten atarak karşısındakini kandıran, dolandıran (kimse)
ŞARLATANCA : Turkish Turkish
şarlatan bir biçimde
ŞARLATANLAŞMAK : Turkish Turkish
şarlatanca davranmaya başlamak
ŞARLATANLIK : Turkish Turkish
şarlatan olma durumu ya da şarlatanca davranış
SARMA : Turkish Turkish
sarmak eylemi
SARMA : Turkish Turkish
saran, içine alan şey, °zarf
SARMA : Turkish Turkish
asma yaprağı, lahana, pazı vb.ye iç konup sarılarak yapılan yemek
SARMA : Turkish Turkish
güreşçinin kendi ayağını, arkasında bulunduğu hasmının ayağının iç tarafına sokup dolaması
SARMA : Turkish Turkish
sarılarak yapılan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani