Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SAYKAL : Turkish Turkish

maden, ayna gibi nesneleri parlatmak için kullanılan cila

SAYKAL : Turkish Turkish

cilalamakta kullanılan araç

SAYKAL : Turkish Turkish

u cilayı yapan kimse

SAYKALLAMA : Turkish Turkish

saykallamak eylemi

SAYKALLAMAK : Turkish Turkish

saykal1 kullanarak parlatmak, cilalamak

SAYLAMAK : Turkish Turkish

seçmek

SAYLAV : Turkish Turkish

(dil devriminin ilk yıllarında) milletvekili, °mebus

SAYMA : Turkish Turkish

saymak eylemi, °tadat

SAYMACA : Turkish Turkish

gerçekte öyle olmadığı halde öyle sayılan, °itibari

SAYMACA : Turkish Turkish

sayarak

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

ir cinsten kaç parça bulunduğunu anlamak için, bunları birer birer gözden ya da elden geçirirken, her kezinde bir sayı yükselterek bir sonuca varmak, sayısını bulmak

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

sayıları arka arkaya söylemek

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye ya da bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmak, saygı göstermek, sözünü dinlemek; °hürmet etmek

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

hesaba katmak, dikkate almak

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

geçer tutmak

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

önem vermek, önemsemek, °mühimsemek

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

herhangi bir sıraya koymak, herhangi bir sırada yer aldığını kabul etmek

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

herhangi bir şey yerine koymak ya da herhangi bir şey gözüyle bakmak,°addetmek

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

varsaymak, tutmak, °farz etmek

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

arka arkaya söylemek, sıralamak

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

gibi görmek, kabul etmek

SAYMAK, -AR : Turkish Turkish

ödemek, peşin vermek

SAYMAMAZLIK : Turkish Turkish

saymazlık

SAYMAN : Turkish Turkish

ir kuruluşun hesap işlerine bakan kimse, hesap uzmanı, °muhasip, °muhasebeci

SAYMANLIK : Turkish Turkish

saymanın görevi, °muhasebecilik