Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SERGİ SERMEK : Turkish Turkish

kurutmak ya da göstermek için bir şeyi düz bir yere yaymak

SERGİCİ : Turkish Turkish

mallarını sergileyerek satan kimse

SERGİCİLİK : Turkish Turkish

mallarını sergileyerek satma işi

SERGİEVİ, -Nİ : Turkish Turkish

sanat yapıtlarının sergilenmesi için hazırlanmış yapı

ŞERGİL : Turkish Turkish

askıntı, başbelası

SERGİLEME : Turkish Turkish

sergilemek eylemi, °teşhir

SERGİLEMEK : Turkish Turkish

kimi şeyleri göstermek, tanıtmak ya da satmak amacıyla herhangi bir biçimde,herkesin görebileceği bir yere yerleştirmek, °teşhir etmek

SERGİLEMEK : Turkish Turkish

vermek ya da sunmak

SERGİLENİŞ : Turkish Turkish

sergilenmek eylemi ya da biçimi

SERGİLENME : Turkish Turkish

sergilenmek eylemi

SERGİLENMEK : Turkish Turkish

sergilemek eylemi yapılmak

SERGİLENMEK : Turkish Turkish

verilmek ya da sunulmak

SERGİLEYİŞ : Turkish Turkish

sergilemek eylemi ya da biçimi

SERGİLİK : Turkish Turkish

sergiye konulacak nitelikte olan

SERGİLİK : Turkish Turkish

mağaza, dükkân gibi yerlerde satılacak eşyaların sergilendiği yer

SERGİLİK : Turkish Turkish

sergen

SERGİN : Turkish Turkish

serilmiş olan

SERGİN : Turkish Turkish

yatan (hasta)

SERGİN VERMEK : Turkish Turkish

hastalanıp yatağa yatmak

SERGÜZEŞT, -Tİ : Turkish Turkish

serüven, °macera

ŞERH : Turkish Turkish

açma, ayırma

ŞERH : Turkish Turkish

(bir anlatım ya da kitabı) açımlama, yorumlama

ŞERH : Turkish Turkish

ir şeyi açıklamak amacıyla yazılmış kitap

ŞERH : Turkish Turkish

açık ve ayrıntılı anlatma

ŞERH ETMEK : Turkish Turkish

açımlamak