Multilingual Turkish Dictionary Turkish

GİRÎBAN-GİR : Turkish Risale

f. Yaka tutan

GİRÎBAN-ÇÂK : Turkish Risale

f. Yakası yırtık. * Mc: Kederli, hüzünlü, üzüntülü

f. Yakalama, tutma. * Dolaşık. Birbiri içine girik. Girintili çıkıntılı, karışık. * Motifleri birbirine girik ve içiçe geçme olan tezyinat tarzı. Buna aynı zamanda arabesk de denilir. * Türk musikisinin nefesli sazlarından olup, bugün unutulmak üzeredir. Ney'e benzer. Girift çalana "Giriftzen" denilir

GİRİFTAR : Turkish Risale

f. Tutulmuş. Yakalanmış

GİRİFTE : Turkish Risale

f. Yakalanmış, tutulmuş. * Bir hastalığa mâruz kalmış, hastalığa yakalanmış. * Esir

GİRİFTE-DEM : Turkish Risale

f. Nefesi tutulmuş

GİRİFTE-GÎ : Turkish Risale

f. Tutkunluk. * Hastalık hali. * Esirlik

GİRİFTE-HÂTIR : Turkish Risale

f. Gücenik, kırgın

GİRİFTE-LEB : Turkish Risale

(C: Giriftelebân) f. Dudağı tutulmuş. * Mc: Sessiz, sakin (kimse)

GİRİFTE-SER : Turkish Risale

f. Aklı fikri dağılmış kimse. Dalgın kişi

GİRİFTE-ZEBAN : Turkish Risale

Kekeme, dili tutuk

GİRİH : Turkish Risale

f. Bağ, düğüm

GİRİH-BEND : Turkish Risale

f. Bağcı, düğümcü. * Uçkur

GİRİH-BÜR : Turkish Risale

f. "Düğüm kesen". Yankesici

GİRİH-GÎR : Turkish Risale

f. Düğümlü, dolaşık

GİRİH-KÜŞA : Turkish Risale

f. Düğüm açan, bağı çözen. * Mc: Müşkülâtları yenen, zorlukları halleden

GİRİHÇE : Turkish Risale

f. Küçük düğüm, düğümcük

GİRİS(E) : Turkish Risale

f. Oyun, hile, dalavere

GİRİT MADALYASI : Turkish Risale

Tar: Biri Sultan Aziz diğeri Sultan II.Abdülhamid devrinde olmak üzere ihdas olunan madalyalar. Her ikisinin de altun ve gümüş olmak üzere iki türlüsü vardı. Girit işinde hizmeti görünen devlet ricaline altun, ikinci derecedeki memurlarla halka, gümüş olanı verilirdi. (O.T.D.S.)

GİRİVE : Turkish Risale

(Girve) f. Çıkmaz yol. Çıkmaz sokak. * İçinden çıkılması müşkül olan durum

GİRİZGÂH : Turkish Risale

(Bak: Gürizgâh)

GİRİZİYE : Turkish Risale

(Bak: Gariziye)

Turkish

GİRYENDE : Turkish Risale

GİRÎBAN : Turkish Risale