Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HABE : Turkish Risale

Zarara ziyana uğradı (mânâsına fiil)

HABEB : Turkish Risale

Aldatma, kandırma. Hile, kurnazlık

HABEK : Turkish Risale

f. Üzülme, sıkıntı yapma. * Sıkılma, bunalma

HABEL : Turkish Risale

Ana rahmindeki çocuk, cenin. * Gebelik, gebe olma zamanı. * Fls: Musallat fikir

HABELE : Turkish Risale

Üzüm çubuğu

HABELLAK : Turkish Risale

Küçük olup büyümeyen koyun

HABEN : Turkish Risale

Kısaltma, azaltma, kasma. * Edb: Aruzda "fâilâtün" den "ât" hecesini atarak, nazmı "fâilün" veznine sokma

HABENDAT : Turkish Risale

Şişman kadın

HABENNEKA : Turkish Risale

(Bak: Hebenneka)

HABENTA' : Turkish Risale

Kısa boylu, tıknaz kişi

HABER : Turkish Risale

Hâriçten insanın fikrine intikal eden ilim. * Yeni havadis. Ağızdan ağıza nakledilen söz. * Peyam. Peygam. Nebe'. İlim ve malumat. Bilgi. * Hadis, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm'ın sözü. * Edb: Hâdiseyi bildiren fiil veya cümle. * Gr: Müsned. Mübtedanın mukabili. Bir isme yakıştırılan sıfat. Allah büyüktür cümlesinde: Allah, mübteda; büyüktür, onun haberidir. Bu, mübteda ise beraber tam bir cümle teşkil eden; merfu' bir isim, fiil veya cümle olabilir. (Bak: Müsned)

HABER-İ KÂZİB : Turkish Risale

Yalan haber

HABER-İ MEŞHUR : Turkish Risale

Bidayette râvisi mahdut iken sonraki devirlerde, yalan üzere ittifakları muhal olan bir cemaat tarafından nakledilegelen makbul hadistir. (Ist. Fık.K.)

HABER-İ MÜTEVATİR : Turkish Risale

Birçok kimselerin çokları vasıtası ile rivâyet ettikleri hadis

HABER-İ SÂDIK : Turkish Risale

Doğru haber. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) sözü. Hadis

HABER-İ VÂHİD : Turkish Risale

Bir sahabeden, bir kişiden veya bir koldan gelen sahih hadis. (Bak: Mütevatir)

HABERDAR : Turkish Risale

Haberli, vâkıf, bir mes'eleden haberi olan

HABERKAS : Turkish Risale

Küçük deve. * Küçük adam

HABERPİJUH : Turkish Risale

f. Haber almaya çalışan. Haber araştıran, haber toplayan

HABERÎ : Turkish Risale

(Haberiyye) Haberle ilgili. Haberden ibaret olan. * Gr: Yüklemle ilgili

HABES(E) : Turkish Risale

(Habis. C.) Kötüler. Alçaklar. Pisler. * Necaset denilen ve maddeten pis şeyler (Necis veya necaset-i hakikiye de denir.)

HABETIKTIK : Turkish Risale

Atın tırnağı taşa dokunduğunda çıkan ses

HABEVKERA : Turkish Risale

Belâ, mihnet

HABEŞ : Turkish Risale

Afrika'nın Kızıldeniz sâhili güneyinde müstakil bir memleket. Bu memleket ahalisinden olan. * Beyaz ve siyah arasında koyu esmer adam

HABEŞÎ : Turkish Risale

Habeş memleketi ahalisinden olan. Habeş'e mensub ve müteallik olan. * Koyu esmer renkli adam. * Hat, tezhib, minyatür gibi güzel san'atlarda kullanılan bir cins kâğıt