Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
GİRİŞME : Turkish Risale

f. İşve, naz, cilve. Gözle kaşla işaret

GİYA(H) : Turkish Risale

f. Nebat, bitki

GİYA-ZAR : Turkish Risale

f. Çayır, çimenlik, otluk

GİYOTİN : Turkish Risale

Fr. Eskiden Fransa'da idam cezalarının infazı için kullanılan, kafa kesmeye yarar âlet

GİZLİK : Turkish Risale

f. Uzun saplı kalemtraş. * Bıçak, çakı, kılıç gibi şeylerin keskin olan tarafı

GİŞ : Turkish Risale

f. Kalb, yürek

GİŞE : Turkish Risale

Fr. Tren istasyonu, vapur iskelesi ve mağaza gibi yerlerde bilet veya paranın alınıp verildiği yer

HA : Turkish Risale

Osmanlı alfabesinde sekizinci harftir ve ebced sayısı ile de sekizi ifade eder. $ şeklinde okunursa: Haram şey, haşarı yüzsüz kadın mânâlarına gelir

HA(Y) : Turkish Risale

f. Çiğneyen mânasına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Şeker-hâ $
Şeker çiğneyen. * Mc: Tatlı sözlü, güzel ve dokunmaz sözler söyleyen

HAB : Turkish Risale

f. Uyku. Rü'yâ

HAB (HÂBE) : Turkish Risale

Günah. Suç

HAB' : Turkish Risale

Gizli, saklı, hafi. * Gizlemek, örtmek, setretmek

HAB-ALUD : Turkish Risale

Uykulu. Uyku karışık

HAB-DİDE : Turkish Risale

f. "Rüya görmüş." Büluğa ermiş genç

HAB-GÜZAR : Turkish Risale

f. Uyuyan, uyuyucu

HAB-NAK : Turkish Risale

f. Uykusu gelmiş kimse, uykulu kişi

HABAB : Turkish Risale

(Habâbe) Son derece muhabbet. * Su üzerindeki hava kabarcığı

HABAK : Turkish Risale

f. Mandıra, ağıl. * Dört yanı bir duvar veya set ile çevrilmiş yer, avlu

HABAL : Turkish Risale

Bozulma, düzensizlik. Karma karışıklık. * Sıkıntı, hüzün, keder, üzüntü

HABALA : Turkish Risale

(Hublâ. C.) Gebeler

HABALEYAT : Turkish Risale

(Habâlâ. C.) Hâmileler, gebeler

HABAR : Turkish Risale

(C.: Habârât) İmzâ. Mühür, damga

HABARAT : Turkish Risale

(Habâr. C.) İmzâlar. * Damgalar

HABARÎR : Turkish Risale

(Hıbrîr. C.) Dağçiçekleri. Dağda yetişen çiçekler

HABASET : Turkish Risale

(Hubs) Murdarlık, pislik, kötülük