Multilingual Turkish Dictionary Turkish

HAZANRESİDE : Turkish Risale

f. Sonbahara erişmiş, solup sararmış

HAZANÎ : Turkish Risale

f. Sonbahar ile alâkalı, güz mevsimine ait

HAZANİSTAN : Turkish Risale

f. Sonbahar görmüş, sararıp solmuş yer

HAZAR : Turkish Risale

Tahta ve kereste kesmeğe mahsus su ile işler büyük bıçkı

HAZAR VE SEFER : Turkish Risale

Barış ve muharebe zamanı. * Evde mukim olma ve yolculuk

HAZARET : Turkish Risale

(Bak: Hadâret)

HAZARÎ : Turkish Risale

Köyde ve kasabalarda yaşayanların yaşayış şekli ve tarzlarına ait. Şehirli. * Sulh ve asâyiş, sükun ve istirahat zamanlarına mensub ve müteallik. Barış ve güvenle alâkalı

HAZAZ : Turkish Risale

Yosun

HAZAZE : Turkish Risale

Tıb: Bulaşıcı, müzmin bir cilt hastalığı olup sonradan bağırsaklara geçerse öldürücü olur

HAZAİN : Turkish Risale

(Hazine. C.) Hazineler

HAZAİN-İ MEDFUNE : Turkish Risale

Gömülü hazineler

HAZAİR : Turkish Risale

(Hazire. C.) Duvar veya çitle çevrilmiş ağıl. * Etrafı duvarla çevrili olan mezarlıklar

HAZB : Turkish Risale

Boyamak

HAZBAZ : Turkish Risale

Sinek. * Bir ot adı

HAZD : Turkish Risale

Ağaçtan diken koparmak. * Ağacın kabuğunu soymak. * Çok hızlı ve şiddetle yemek yemek

HAZEF : Turkish Risale

Eski yazıda hepsi noktasız harflerden müteşekkil olarak yazılan şiirler ve nesirler. Hüner göstermek için bu şekilde yüz beyitlik kasideler yazan şairler vardı