Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HAZKA : Turkish Risale

Mahâret, ustalık, mâhirlik

HAZL : Turkish Risale

Kat'etmek, kesmek

HAZM : Turkish Risale

Cem'etmek, toplamak. * Zaptetmek. * Kast etmek. * Bağlamak. * Yumuşak yüksek yer. * Sağlam re'y. Doğru ve kat'i karar. * Basiretle hareket etmek

HAZM-I NEFS : Turkish Risale

f. Tahammül etmek. Nefsini kırmak. Meydana gelen kendi ile alâkalı gördüğü bir kusuru kendi üzerine almak. Sabreylemek. Sindirmek

HAZN : Turkish Risale

Sağlam yer. * Kabile ismi. * Arap beldeleri

HAZNE : Turkish Risale

Hazine. * Depo

HAZR : Turkish Risale

Bir şeyi takdir ve tahmin etmek, nazar ile tahmin etmek. * Çehresini ekşitip çirkin olmak

HAZRA' : Turkish Risale

Küçük ve dar gözlü kadın. (Müz: Ahzer)

HAZREC : Turkish Risale

Sert rüzgâr. * Güney rüzgârı

HAZREKA : Turkish Risale

Darlık

HAZRET : Turkish Risale

(Huzur. dan) Ön. Kurb. Pişgâh. * Hürmet maksadı ile büyüklere verilen ünvan; "Hazret-i Kur'an, Hazret-i Peygamber, Hazret-i Üstad, Paşa Hazretleri" gibi

HAZRET-İ RİSALET : Turkish Risale

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi

HAZREVAT : Turkish Risale

(Hadravat, Hadrâ) Yeşillik. * Gökyüzü, felek. Asuman

HAZUF : Turkish Risale

Sür'atle yürüdüğünden ayağı altından taşlar atılan eşek

HAZUL : Turkish Risale

Kimsesiz. Yardımsız olarak her şeyden mahrum sürünmek

HAZUME : Turkish Risale

Sığır, bakar

HAZUN : Turkish Risale

Yaramaz huylu kimse

HAZUR : Turkish Risale

(Hazer. den) Çok dikkatli, çok çekingen

HAZV : Turkish Risale

Sarkık olmak

HAZVA' : Turkish Risale

Sarkık kulaklı eşek

HAZVE : Turkish Risale

(C: Hazavât-Hızâ) Küçük ok

HAZY : Turkish Risale

Birbiri üzerine yığılıp toplanmak

HAZZ : Turkish Risale

Yün

HAZZA' : Turkish Risale

Nâlin yapıcı, nalcı

HAZZAF : Turkish Risale

Çanak çömlek yapan veya satan