Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MEZAYIK : Turkish Risale

Dar ve sıkıntılı yerler

MEZBAHA : Turkish Risale

Hayvanları kesecek yer

MEZBELE : Turkish Risale

(C: Mezâbil) Otun sıcaktan solacak olduğu yer

MEZBUB : Turkish Risale

Sinekli

MEZBUBE : Turkish Risale

Sineği çok olan yer

MEZBUH : Turkish Risale

Kesilen. Zebhedilen. Boğazlanmış. * Kurban edilmiş

MEZBUHÂNE : Turkish Risale

f. Boğazlanır gibi. Boynundan kesilircesine. * Çırpınarak, son ümid ve son kuvvetle

MEZBUL : Turkish Risale

Solmuş çiçek. * Zayıf, arık ve zebun olmuş olan

MEZBUR(E) : Turkish Risale

Adı geçen. İsmi yukarıda geçen. (Bak: Merkum) * Taş ile örülmüş kuyu

MEZC : Turkish Risale

Katma. Karıştırma

MEZC-İ İTTİHAD : Turkish Risale

İttihadın verdiği imtizac. Kuvvetli birlik ve beraberlik

MEZCEN : Turkish Risale

Karıştırmakla. Katma suretiyle

MEZCETMEK : Turkish Risale

Katmak. Karıştırmak

MEZCUC : Turkish Risale

Süngülenmiş. Süngü ile dürtülmüş

MEZCÎ : Turkish Risale

Katıp karıştırmakla alâkalı. Mezce dair

MEZD : Turkish Risale

Misvak ağacının yemişi

MEZE : Turkish Risale

Tad. Çeşni. Zevk. * Eğlence, alay, lâtife

MEZEBBE : Turkish Risale

Sinekli yer. * Dizin aşağısındaki kaba etlerin etrafı

MEZELLET : Turkish Risale

Alçaklık. Zelillik

MEZEMMET : Turkish Risale

Ayıplama. Kınama. Yerme. * Kınanacak, yerilecek iş

MEZEN : Turkish Risale

Usul, kaide. Yol. Âdet. Örf

MEZFUFE : Turkish Risale

Gönderilmiş

MEZG : Turkish Risale

Yemeği ağızda çiğnemek

MEZH : Turkish Risale

(Müzâh-Müzâha-Mizâh)
Lâtife, şaka. * Mezc, katma, karıştırma

MEZHAR : Turkish Risale

(C: Mezâhır-Mezâhir) Karın içi. * Damar