Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HEY'ETŞİNAS : Turkish Risale

f. Astronomi bilgini. Sema ve ecramın ahvâline vâkıf olan

HEY'UA : Turkish Risale

Kusmak, kay. * Yavaşlık

HEY'URUR : Turkish Risale

Meşakkat, zahmet

HEYAKİL : Turkish Risale

Heykeller

HEYAM : Turkish Risale

Hayranlık hâli. * Çok yumuşak kum

HEYAMOLA : Turkish Risale

Eskiden ramazanlarda para toplamak gayesiyle mahalle çocukları tarafından teşkil edilen bir nevi dilenci alaylarında söylenen bir tâbirdir. * Eskiden gemiciler gemi demirini çekerken veyahut bir amele inşaatta ağır bir şey kaldırırken yahut da şahmerdanı yukarı çekerken kuvvetbirliğini sağlamak için hep bir ağızdan "hayemola, yelesa, heyamo heyamo" diye bağırırlardı

HEYATİLE : Turkish Risale

Hind taifesinden bir kavim

HEYBAN : Turkish Risale

Korkunç, korku getiren. * Çok utangaç çekingen. * Korkak. * Çoban

HEYBE : Turkish Risale

Eşya koymaya mahsus iki taraflı küçük torba

HEYBET : Turkish Risale

Hürmetle beraber koruk hissini veren hal. Sakınıp korkulacak hal. Azamet

HEYBUB : Turkish Risale

Korkak

HEYC : Turkish Risale

Heyecan, telaş. * Galeyan, tahrik. * Kavga, harp, savaş, cenk

HEYCA : Turkish Risale

Cenk, cidal, vuruşma, birbirini öldürme, kıtal

HEYCAGÂH : Turkish Risale

f. Muharebe meydanı, savaş yeri

HEYCEMANE : Turkish Risale

Büyük inci

HEYD : Turkish Risale

Depretmek. * Zahmetli olmak

HEYDEB : Turkish Risale

Yere yakın olan bulut

HEYDEBÎ : Turkish Risale

Atın bir çeşit yürümesi

HEYECAN : Turkish Risale

Birden bire şiddetle hislenme. Ürperme. * Coşkunluk. Coşmak

HEYEF : Turkish Risale

İnce belli olmak

HEYELAN : Turkish Risale

Toprak kayması

HEYEMAN : Turkish Risale

(Heym) Şaşkınlık. Tutkun olmak, âşıklık

HEYF : Turkish Risale

Sıcak rüzgâr

HEYG : Turkish Risale

Çoğaltmak

HEYHA : Turkish Risale

Deveyi yulafa çağırmak