Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HUDARİYYE : Turkish Risale

Tavşancıl kuşu. * Karanlık gece

HUDAVEND : Turkish Risale

f. Allah, Hâlık, Rabb. * Sâhib, malik, efendi. * Hükümdar, hâkim

HUDAVENDÎ : Turkish Risale

f. Hudavendilik, sâhiplik, hükümdarlık

HUDAVENDİGÂR : Turkish Risale

f. Hükümdar, âmir, efendi, sahib. * Osmanlı padişahlarından
Murad Han Gazi'nin (
1389) lâkabıdır ve bu sebeple, şehzadeliğinde valilik yaptığı Bursa vilâyetine de Cumhuriyete kadar bu nam verilmişti

HUDAVER : Turkish Risale

Sahip, mâlik. * Bey, hâkim, efendi

HUDAY : Turkish Risale

f. Allah, Rabb

HUDAYGÂN : Turkish Risale

f. Büyük hükümdar, yüce sultan, ulu pâdişah

HUDAYÎ : Turkish Risale

f. Hudâlık, uluhiyyet. Allah'lık. * Allah'a mensub

HUDAYİNABİT : Turkish Risale

Ekilmeden biten ot veya ağaç. * Hiç bir talim ve terbiye görmemiş adam

HUDAŞİNAS : Turkish Risale

f. Allah'ı tanıyan, Allah'a iman eden

HUDDAM : Turkish Risale

Hizmette bulunanlar. Hizmetçiler. * Cin taifesinden olan hizmetçi

HUDDE : Turkish Risale

Çukur

HUDENA : Turkish Risale

(Hadîn. C.) Sâdık dostlar, vefakâr arkadaşlar

HUDER : Turkish Risale

Kökü derin olan ot

HUDEYBİYE : Turkish Risale

Mekke-i Mükerreme'den Medine-i Münevvere'ye giden yolun üzerinde ve Mekke'den bir merhale uzaklıkta küçük bir köy olup, yakınında bir kuyu ve bir ağaç vardır ki, bu ağacın altında Hz. Fahr-i Kâinat Efendimize (A.S.M.) beşinci hicri senede eshabı tarafından biat olunmuştur. Hicretten beş sene on ay geçtiğinde Hz. Peygamber, maiyetindeki Muhacirîn ve Ensar'dan 1400 kişi bulunduğu halde umre niyetiyle Kâbe-i Şerife'yi ziyaret maksadıyla gidip bu yere vardıklarında Kureyş'in harp için karşı çıktıklarını haber alması üzerine, harp niyetiyle gelmeyip ancak sıla-i rahm ve Beytullah'ı ziyaret niyetiyle geldiklerini beyan buyurmuşlarsa da, Kureyş o sene Hz. Peygamber'le müslümanların Mekke'ye girmelerine razı olmayıp ertesi sene kabul edecekleri şartıyla ve diğer bazı şartlarla muahede akd etmişlerdir. Bunun üzerine mezkur sahabeler Hudeybiye'nin yakınında bulunan ağacın altında Hz. Peygamber Efendimize biat ettikten sonra Medine-i Münevvere'ye dönmüşlerdir.( $ ifade ediyor ki: Sulh-u Hudeybiye, çendan zahiri İslâm aleyhinde görülmüş ve Kureyşliler bir derece galip görünmüş olduğu halde mânen Sulh-u Hudeybiye, manevî büyük bir fetih hükmünde olacak ve sair fütuhatın da anahtarı olacak diye ihbar ediyor. Filhakika, Sulh-u Hudeybiye ile çendan maddi kılınç, kılıfına muvakkaten konuldu. Fakat Kur'an-ı Hakîm'in bârika-âsa elmas kılıncı çıktı, kalbleri akılları fethetti. Musâlaha münasebetiyle birbiriyle ihtilât etiler. Mehâsin-i İslâmiyet, envâr-ı Kur'aniye, inad ve taassubat-ı kavmiye perdelerini yırtarak, hükmünü icra ettiler. Meselâ: Bir dâhiye-i harp olan Halid Bin Velid ve bir dâhiye-i siyaset olan Amr İbn-ül As gibi, mağlubiyeti kabul etmiyen zatlar, Sulh-u Hudeybiyye ile cilvesini gösteren seyf-i Kur'anî, onları mağlup edip, Medine-i Münevvere'ye kemal-i inkıyad ile İslâmiyete gerdendade-i teslim olduktan sonra, Hazret-i Halid bir "Seyfulah" şekline girdi ve fütuhat-ı İslâmiyenin bir kılıncı oldu.Mühim bir sual: Fahr-ül Âlemîn ve Habib-i Rabb-ül Âlemîn Hazret-i Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sahabelerinin, müşrikîne karşı Uhud'un nihayetinde ve Huneyn'in bidayetinde mağlubiyetinin hikmeti nedir?Elcevab: Müşrikler içinde o zamanda saff-ı sahabede bulunan ekâbir-i sahabeye istikbalde mukabil gelecek Hazret-i Halid gibi çok zatlar bulunduğundan şanlı ve şerefli olan istikballeri nokta-i nazarında bütün bütün izzetlerini kırmamak için, hikmet-i İlahiyye, hasenat-ı istikbaliyelerinin bir mükâfat-ı muaccelesi olarak mazide onlara vermiş, bütün bütün izzetlerini kırmamış. Demek mazideki sahabeler, müstakbeldeki sahabelere karşı mağlup olmuşlar. Tâ o müstakbel sahabeler, berk-i süyuf korkusuyla değil, belki bârika-i hakikat sevkiyle İslâmiyet'e girsin ve o şehamet-i fıtriyeleri çok zillet çekmesin. L.)

HUDIY : Turkish Risale

Dağ eteğinde olan taş

HUDM : Turkish Risale

Her nesnenin kökü

HUDME : Turkish Risale

Çabuk kaynayan çömlek

HUDR : Turkish Risale

Sıçramak. Seğirtmek

HUDRA : Turkish Risale

(Bak: Hadrâ)

HUDRE : Turkish Risale

Göz kapağının içinde çıkan çıban

HUDRET : Turkish Risale

Yeşillik. * Yeşil renklilik

HUDRÎ : Turkish Risale

Kara eşek

HUDU' : Turkish Risale

Eğilip tevâzu etmek

HUDUD : Turkish Risale

(Hadd. C.) Yanaklar. * Cemâatler. * Yeri kazmalar. Yeri yarık etmeler. * Çiçek yaprakları