Turkish
HULEB : Turkish Risale
Bozrak bir ot ki, yer üzerine yayılır, sapı olmaz; yaprağını koparsalar sütü akar ve ekseriyâ geyik yer
HULEFÂ : Turkish Risale
(Halife. C.) Halifeler. (Bak: Halife)
HULEFÂ-İ AKLÂM : Turkish Risale
Kalem memurları
HULEFÂ-İ ERBAA : Turkish Risale
(Hulefa-i Râşidîn) (Bak: Çâr-yâr)
HULEFÂ-İ MEHDİYYÎN : Turkish Risale
Mehdi olan halifeler. Yani âhir zamanda gelen büyük mehdinin bazı vâsıflarına sahib olan halifeler. (Bak: Mehdi)(Hz. Mehdi'ye dair muhtelif rivayetler var. Tafsilat ve tasvirat başka başkadır... Resul-i Ekrem (A.S.M.) vahye istinaden herbir asırda kuvve-i mâneviye-i ehl-i imanı muhafaza etmek için, hem dehşetli hadiselerde ye'se düşmemek için, hem âlem-i islâmiyetin bir silsile-i nuraniyesi olan Al-i Beytine ehl-i imanı manevi rabt etmek için Mehdi'yi haber vermiş. Ahirzamanda gelen Mehdi gibi her bir asır, Âl-i Beyt'ten bir nevi mehdi belki mehdiler bulmuş. Hattâ Âl-i Beyt'ten ma'dud olan Abbasiye hulefasından Büyük Mehdi'nin çok evsafına cami' bir Mehdi bulmuş. İşte Büyük Mehdi'den evvel gelen emsalleri nümuneleri olan hulefa-i mehdiyyîn ve aktâb-ı mehdiyyîn evsafları, asıl mehdinin evsafına karışmış ve ondan rivayetler ihtilafa düşmüş. M.)
HULEFÂ-İ SELÂSE : Turkish Risale
Üç halife: Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman (R.Anhüm)
HULEKE : Turkish Risale
Kum içinde olan küçük bir hayvan
HULEL : Turkish Risale
(Hulle. C.) Elbiseler
HULEL-İ FÂHİRE : Turkish Risale
Kıymetli, şaşaalı, parlak elbiseler
HULEYFE : Turkish Risale
Medine ehlinin ihramlandığı yer
HULEYKA' : Turkish Risale
At burnu
HULEYME : Turkish Risale
(C.: Huleymât) Memecik. * Ciltte, bilhassa dil üzerinde bulunan küçük kabarcıkların beheri
HULF : Turkish Risale
Ahdinde durmamak. Ahdini bozmak. Sözde durmamak. * Nakz
HULF-ÜL VA'D : Turkish Risale
Ahdinden dönmek. Verdiği sözü yerine getirmemek
HULF-ÜL VAÎD : Turkish Risale
Va'dedilmiş azabı yapmamak, cezâyı yerine getirmemek. (Cenâb-ı Hak kendine isyan edenlerin, günahta devam edenlerin cehenneme gideceklerini beyan ediyor, tehdid ediyor, vaid ile beyanda bulunuyor. Affetmediği takdirde bu vaidinden dönmesi, aslâ adâletine yakışmaz, muhâldir.)
HULFETMEK : Turkish Risale
Sözünde durmamak.HULİYY
(C.: Huliyyât) Altun, gümüş, elmas, zümrüt, vs. gibi süs eşyası. Mücevher
HULK : Turkish Risale
Huy. Ahlâk. Tabiat. Yaratılıştan olan haslet. Seciyye. Cibilliyet. * İnsanın doğuştan veya sonradan kazandığı ruhî ve zihnî hâller
HULKAN : Turkish Risale
Huy ve tabiatça. Ahlâk cihetiyle
HULKUM : Turkish Risale
İnsan veya hayvan boğazı. Ağızdan mideye giden yol
HULKÎ : Turkish Risale
Huy ile, hulk ile alâkalı ve hulka müteallik
HULL (HİLL) : Turkish Risale
Dost
HULLAN : Turkish Risale
(Halil. C.) Sâdık dostlar, arkadaşlar
HULLE : Turkish Risale
Ağır, pahalı. * Belden aşağı ve belden yukarı olan iki parçadan ibâret olan elbise. * Cennet elbisesi. * Fık: Üç defa kocasının boşadığı bir kadının dördüncü defa eski kocasına nikâh düşebilmesi için başka birine nikâhlanması. Müslim bir erkek karısını üç talak ile boşarsa, bu kadın ile tekrar nikahlanması haram olur. Ancak kadın, başka bir erkek ile evlenir ve onunla da anlaşamaz ve boşanıp ayrılsalar, bu halde isterlerse ilk evlilik haline dönebilirler. Fakat üç talak ile boşananlar tekrar nikâhlanmaları için şer'î imkân yok denecek kadar zayıf olduğundan başka hileli yollara gitmeleri haramdır. (Hak Dini Kur'an Dili, Cilt
2, sh: 788)
HULLEB : Turkish Risale
Yağmursuz bulut
HULLEBAF : Turkish Risale
f. Terzi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani