Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HİCVİYYE : Turkish Risale

(C.: Hicviyyât) Hiciv tarzında yazılmış manzume

HİCVİYYÂT : Turkish Risale

(Hicviyye. C.) Edb: Hicivle ilgili manzume ve şiirler

HİCİR : Turkish Risale

Başkalarından üstün ve faziletli olan. Bir kimsenin sireti ve mesleği. Huy, âdet, tabiat

HİCİV : Turkish Risale

(Bak: Hicv)

HİD' : Turkish Risale

Koyunlar ürküp dağıldıklarında, onları durdurmak için söylenen bir kelimedir

HİDA' : Turkish Risale

Hile. Düzen kurmak. Aldatmak için yapılan oyun

HİDAB : Turkish Risale

(Hadeb. c.) Kamburluklar, tümsekler, yumruluklar

HİDAC : Turkish Risale

Yapılan ibadette kusur, noksan, eksiklik

HİDACE : Turkish Risale

(C.: Hadâic) Devenin sırtına yüklenen yük

HİDAD : Turkish Risale

Dul olan bir kadının mâtem tutup süsten vazgeçmesi

HİDADET : Turkish Risale

Demircilik

HİDAE : Turkish Risale

(C.: Hıdâ') Dölengeç kuşu. * Sarfetmek, harcamak

HİDAFE : Turkish Risale

Etlilik, şişmanlık

HİDAK : Turkish Risale

(Hadeka. C.) Göz bebekleri, hadekalar

HİDAM : Turkish Risale

(Hizmet. C.) Hizmetler. Vazifeler. * (Hademe. C.) Devenin ayaklarına bağlanan halkalar, kayışlar. Ayak bilezikleri, ayak köstekleri

HİDAN : Turkish Risale

Ahmak, salak

HİDAS : Turkish Risale

Nihayet, son, netice, bitim

HİDASE : Turkish Risale

Pâk etmek, temizlemek. * Kahramanlık, yiğitlik. * Abdest bozmak

HİDAT : Turkish Risale

(Hâdî. C.) Hidayeti ve doğru yolu gösterenler

HİDAYE : Turkish Risale

Çaylak kuşu

HİDAYET : Turkish Risale

Doğruluk. İslâmlık. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak

HİDAYET-EDÂ : Turkish Risale

f. Hidayete sebeb olan. Hidayet verici

HİDAŞ : Turkish Risale

Tırmalama

HİDB : Turkish Risale

Arkası yumru kimse, kambur

HİDBAR (HİDBÎR) : Turkish Risale

(C.: Hadâbir) Zayıflığından arkasında eti kurumuş deve