Turkish
KADERÎ : Turkish Risale
Kader ile alâkalı. Kader, tali' nev'inden olan
KADERİYE : Turkish Risale
"Kul, kendi yaptıklarının halıkıdır" deyip ifrat ederek Hak mezhebinden ayrılan bir dalâlet fırkası. (Bak: mu'tezile)
KADH : Turkish Risale
Zemmetme, çekiştirme. Bir kimsenin ayıb ve kusurlarını söyleyerek gıybet etme. * Men'etmek, engel olmak. * Çakmak taşını çakmak. * Bir kimsenin işine halel vermek
KADIM(A) : Turkish Risale
Kemirici hayvan
KADIRGA : Turkish Risale
Buharlı gemilerin icadından evvel kullanılan harp gemilerinden biri. Kürek ve yelkenle kullanılırdı. Kadırgalar 25 oturaklı idi ve her küreği dörder adam tarafından çekilirdi. (O.T.D.S.)
KADIZ : Turkish Risale
Hep olduğu yerde kalan büyük fıçı
KADKEŞİDE : Turkish Risale
f. Boy atmış, uzamış. Boyu uzamış
KADR : Turkish Risale
İtibar. Değer, kıymet. Haysiyet. Derece miktarı. Miktar. Meblağ. Takat. Takdir, rızkı taksim eylemek. Gına
KADR SURESİ : Turkish Risale
Kur'an-ı Kerim'de
sure olup İnna Enzelna diye de söylenir
KADR-ŞİNAS : Turkish Risale
(Bak: Kadir-şinas)
KADRO : Turkish Risale
ing. Bir işin yürütülebilmesi için icab eden bir cinsten şeylerin, bilhassa insanların tamamı veya bütünü
KADUM : Turkish Risale
(C.: Kudm) Keser. * Şam yakınında bir köyün adı
KADV : Turkish Risale
Yemeğin kokusu iyi olmak
KADY : Turkish Risale
Yemeğin kokusu güzel olmak
KADÎ : Turkish Risale
Hâkim. Peygamber (A.S.M.) nâmına suçluyu ve suçsuzu ayırıp şeriatla hükmeden hâkim. * Kaza eden
KADÎ NAİBİ : Turkish Risale
Kadıların (hâkimlerin), gitmedikleri yerlere gönderdikleri vekiller
KADÎ İYAZ : Turkish Risale
Lâkabı: Ebu-l Fadl bin Musa el Yahsabî'dir. Muhaddislerin meşhurlarından ve edebiyatçılardan olup, 476 hicrî tarihinde Site kasabasında doğmuş, sonra Endülüse geçerek Kurtuba'da ve diğer ilim merkezlerinde ilim tahsili yapmıştır. Daha sonra Site kasabasında uzun bir zaman durmuş, bir ara Garnata şehrinde kadılık yapıp, son ömrünü geçirdiği Merakiş şehrine gidip hicri 544 tarihinde vefat etmiştir. Te'lifatı pek çoktur. Kitab-ül İkmâl, Envâr-ül Meşârik, Ettenbihat kitapları hadis ilminde meşhurdur
KADÎ-ÜL HÂCÂT : Turkish Risale
Bütün ihtiyaçları yerine getiren Hâkim. Allah (C.C.)
KADÎB : Turkish Risale
(C.: Kıdbân) İnce ve düz fidan, dal veya çubuk. * Erkeklik âleti
KADÎD : Turkish Risale
Kurutulmuş et. * Pek zayıf, kuru ve çelimsiz insan. * Etleri dökülmüş olup yalnız kemikten ibaret olan gövde. İskelet
KADÎH : Turkish Risale
Tencere dibinde arta kalan
KADÎM : Turkish Risale
Eski zaman. * Başlangıcı olmayan. Uzun zamandan beri var olan. * Evveli bilinmeyen hâl ve keyfiyet
KADÎMEN : Turkish Risale
Eskiden beri. Kadim olarak
KADÎMÎ : Turkish Risale
Eskiden beri var olan. Eski
KADÎR : Turkish Risale
Mukaddir. Muktedir. Kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan. Nihayetsiz kudret sahibi. (Allah C.C.)(İnsan kâinatın ekser envâına muhtaç ve alâkadardır. İhtiyâcâtı âlemin her tarafına dağılmış; arzuları ebede kadar uzanmış. Bir çiçeği istediği gibi, koca bir baharı da ister. Bir bahçeyi arzu ettiği gibi ebedî Cenneti de arzu eder. Bir dostunu görmeğe müştak olduğu gibi, Cemil-i Zülcelâli de görmeğe müştaktır. Başka bir menzilde duran bir sevdiğini ziyâret etmek için o menzilin kapısını açmağa muhtaç olduğu gibi, berzaha göçmüş yüzde doksandokuz ahbabını ziyâret etmek ve firak-ı ebediden kurtulmak için koca dünyanın kapısını kapayacak ve bir mahşer-i acâib olan âhiret kapısını açacak, dünyayı kaldırıp âhireti yerine kuracak ve koyacak bir Kadir-i Mutlakın dergâhına ilticaya muhtaçtır. İşte şu vaziyette bir insana Hakiki Ma'bud olacak; yalnız her şeyin dizgini elinde, her şeyin hazinesi yanında, her şeyin yanında nâzır, her mekânda hâzır, mekândan münezzeh, acizden müberra, kusurdan mukaddes, nakıstan muallâ bir Kadir-i Zülcelâl, bir Rahim-i Zülcemâl, bir Hakim-i Zülkemâl olabilir. S.)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani