Turkish
KISMEN : Turkish Risale
Bir kısım olarak. Bir parça olarak
KISMET : Turkish Risale
Bölmek ve ayırmak. Bahşetmek. Taksim etmek. * Fık: Hisse-i şâyiayı, yani, taksim olunmamış maldaki hisseleri sahiplerine tahsis etmektir
KISMÎ : Turkish Risale
Bir kısmı, bir parça, bir bölüm
KISRA (KUSÂRE) : Turkish Risale
Ekincilerin kesmik dedikleri başakta kalan buğday. Buğday çalkandığında kalbur içinde kalan kaba buğday başları
KISS : Turkish Risale
Nasâra tâifesinin ulusu, reisi ve danişmendi. * Bir yerin adı
KISSA : Turkish Risale
Fıkra. Hikâye. İbret verici hikâye. Vak'a. Mâcerâ. Rivâyet
KISSAGÛ : Turkish Risale
f. Hikâye ve kıssa anlatan
KISSAGÜZÂR : Turkish Risale
f. Hikâye anlatan kimse, masal söyliyen kişi
KISSAHÂN : Turkish Risale
f. Hikâye söyliyen, kıssa ve masal anlatan
KISSAPERDÂZ : Turkish Risale
f. Hikâye düzen kişi. Kıssacı, masalcı
KISSÂT : Turkish Risale
(Kıssa. C.) Kıssalar. Hikâyeler
KISSİS : Turkish Risale
Keşiş. Papaz. Hristiyan din adamı
KIST : Turkish Risale
Pay. Hisse. Nasib. Kısım. Mizan. Rızık. Kısım kısım verilen bir hediyenin, borcun her defada verilen bir parçası. Tartı ve ölçüde doğruluk. Adalet etmek
KIST-EL YEVM : Turkish Risale
Bir aylık maaşın bir güne isâbet eden miktârı. * Çalışılmayan günler için kesilen para
KISTAS : Turkish Risale
Mizan, ölçü. Büyük terazi. Kıyamet günündeki büyük terazi. * Mânevi değer ve kıymet ölçüsü. * En doğru tartan. * Taksit. Taksit ile ödenen şey
KISTEYN : Turkish Risale
İki hisse, iki pay. İki ölçü, iki parça
KISVED : Turkish Risale
Kuvvetli, boynu kalın olan kişi
KIT' : Turkish Risale
(C.: Aktâ-Aktu) Deve palası. * Yük üstüne örttükleri palas. * Gecenin bir miktarı. * Yassı ve büyük olan ok temreni
KIT'A : Turkish Risale
(C.: Kıtat) Dünyanın kara parçalarından her biri. * Memleket. Ülke. * Mat: Bir dairenin bir yayı ile onun çapı arasındaki kısım. * Tıb: Kesik organın vücudda kalan parçası. * Ask: Çok kalabalık olmayan askerî kuvvet. * Edb: En az iki beyitten yapılmış manzume parçası. * Bir dönüm araziden az olan yer. * Parça, cüz. Bölük, kısım. * Taraf
KIT'A-İ CESİME : Turkish Risale
Büyük parça
KITA' : Turkish Risale
Kesme, parçalama, kat etme. * Haram olan şey
KITAAT : Turkish Risale
(Kıt'a. C.) Bölümler, cüzler, parçalar. * Büyük kara parçaları. * Askeri birlikler. * Ülkeler, memleketler
KITAB (KUTUB) : Turkish Risale
Karıştırmak. * Yüzünü pörtürmek. * Kaşlarını bir yere toplayan
KITADE : Turkish Risale
Geven, dikenli ot
KITAF : Turkish Risale
Bağdan üzüm kesecek ve ağaçtan yemiş devşirecek vakit
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani