Multilingual Turkish Dictionary

HADES

English To Turkish
HADES : English Turkish

n. cehennem

HADES : English Turkish

n. azap çekilen yer, cehennem, ölümden sonra kötülerin gittiği cezalandırma yeri

Turkish To Turkish
HADES : Turkish Risale

(Hads) Sür'atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re'yini bildirmek. Bir sözün mâna ve mefhumunda, bir hususun vaz' ve üslubunda başka tarz tasavvur eylemek. (Bak: Hads)

HADES : Ottoman Turkish

(Hads) Sür'atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re'yini bildirmek. Bir sözün mâna ve mefhumunda, bir hususun vaz' ve üslubunda başka tarz tasavvur eylemek. (Bak: Hads)

HADES : Ottoman Turkish

yeni, sonradan, abdest bozan bir hâl

HADES : Turkish Turkish Mitoloji

Kronos'un oğlu. Cehennemlerin karanlık alemlerin ve ölüler diyarının tanrısı

HADES : Turkish Turkish Sosyal Dusunce

Kronos'un oğlu. Cehennemlerin karanlık alemlerin ve ölüler diyarının tanrısı

Germany To Turkish
HADES : German Turkish

m mvth. ölüler diyan